Eriyip te yavrum dağların karı,
Sular şırıl şırık akınca geleceğim.
Dinip te feryad eden yüreğin zarı,
Şu gönlüme huzur dolunca geleceğim.

Beşyüzelli kalsın acemilik bir bitsin,
Sipil’in başından dumanı gitsin,
Ertuğrul Antep’ten bana el etsin,
Elinin rüzgarını duyunca geleceğim.

Yemek ısmarladım bizim aşçıya,
İki fidan diktim küçük bahçıya,
Fotoğraf çektirdim fotoğrafçıya
Fotoğrafım çıksın alınca geleceğim.

Daha fidan küçük biraz büyüsün,
Kürşat’ım büyüyüp koşsun yürüsün,
Delikli tepe’yi çiçek bürüsün,*
Arılar çiçekten bal alınca geleceğim.

Yeri kar kaplamış sincapar oynar,
Ocaktaki yemek çok ağır kaynar,
Geçecek albette seneler aylar,
Ocak ayı çıksın şubatta geleceğim…
Ocak 2001
*Delikli tepe Gaziantep'in şirin ilçesi oğuzeli'nde küçük ama meşhur bir tepedir.
Asker ocağından memleketi aradığımda oğlum Muhammed Kürşat baba ne zaman geleceksin deyince bu şiiri kaleme aldım…

( Döneceğim başlıklı yazı mehmet-emre tarafından 15.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu