SANAL DÜNYA DÜZENİ
Bilim
ve teknolojideki gelişmeler adeta baş döndürüyor. Bu sarhoşluk hali insanların
ruhsal ve bedensel fonksiyonlarını yerli yerince kullanmasını zorlaştırıyor. Günümüz
insanları, bilimsel gelişmelerin nimetlerinden faydalanmak için tüm imkânlarını
seferber ediyor. Üç-beş yıl öncesinde manuel telefonlar revaçtaydı, şimdilerde
akıllı “android” telefonlar hayatımızın merkezine yerleşti. Faturalarımızı ve
diğer ödemelerimizi akıllı telefonları kullanarak yapabiliyoruz, görüşmek istediğimiz
kişilerle yüz yüze görüşebiliyoruz. Mesleği ya da becerisi olan insanlarımız,
internet üzerinden kendi şirketini kuruyor ve ürünlerini teşhir ederek satıyor.
Böylece hem yeteneğini, hem rekabetçi karakterini geliştiriyor hem de ticari
hayatta aktif rol alarak para kazanabiliyor.
Öğrencilerimiz
ödevlerini artık internet üzerinden yapıyor ve öğretmenlerine sunuyor. Bilmediği
bazı problemleri bilgisayar üzerinden öğreniyor. Yabancı dil öğrenmek
isteyenler, ressamlığa merak saranlar da internet hizmetlerinden ücretsiz
faydalanabiliyor. Çeşitli mesleklere merak saranlar da meslek erbaplarının
kurduğu kişisel internet sitelerinde meslek öğrenip, sertifika alabiliyor. Bu örnekleri
çoğaltabiliriz.
Bilim
ve teknolojinin gelişmesi, endüstriye de olumlu yönde etki ediyor. Bir ürünün
dizgisi, simetrisi ve tasarımı gibi mühendislik gerektiren tüm çalışmalar robotlar
tarafından yapılıyor ve böylece ürünler sıfır hata ile piyasaya arz ediliyor. Sanayi
devleri, bilim ve teknoloji sayesinde kendi alanında Pazar kapma yarışına
giriyor. Teknorekabet sayesinde tüketiciler çok zengin alternatifleri
değerlendirip, uygun olan ürünü alabiliyor.
Bu
baş döndüren teknolojik gelişmeler elbette insanların konfor alanını
genişletiyor. Ancak bilim insanlığa hizmet edebilecek noktada kalmalıdır. Onca faydasına
rağmen bilimi ve teknolojiyi kullanarak insanlığa zarar verecek bir araca
dönüştüren art niyetli kişiler devreye giriyor ve insanların hayatını kâbusa
çeviriyor. Bence en önemlisi silahlanma yarışı! Düşünelim biraz. İnsanoğlu neden
kendi türünü yok etmek için çeşitli nükleer silahlar üretiyor. Üretici şirketler,
ürettiği silahların insanlar üzerinde nasıl bir etki yarattığını görmek için ülkeler
arasında savaşlar çıkarıyor ve silaha ihtiyacı olan ülkeler bu silahları satın
alarak komşusu olan ülkeyi cehenneme çeviriyor. Para hırsı, maalesef insani
duyguları öldürüyor.
İnternetten
bilgilere ulaşma bir tercih meselesidir. Yani kişiler, hangi bilgiye ulaşmak
istiyorsa internet o kişiye istediği bilgiyi de görüntüyü de veriyor. Art niyetli
insanlar hileyi, dolandırıcılığı internet üzerinden rahatlıkla yapıyor. Uzun zamandır
kişisel bilgiler güvenli olmaktan çıktı. Bir vatandaşın kişisel verilerine
ulaşmak, o kişiler üzerine mal alıp-satmak çok doğal bir hal aldı. Siber
suçlarla veya sanal dolandırıcılıklarla ilgili ciddi bir çalışma yapılmıyor;
yapılmadığı için sanal şirketler insanları dolandırmaya, zenginliğine
zenginlik katmaya devam ediyor.
Gençlerimiz
de sanal dünyanın renkli büyüsüne kendilerini kaptırmış durumda. Özellikle porno
ve uyuşturucu gençlerimizin ilgi alanına girmiştir. Gençlerde ahlaki yozlaşma
had safhaya ulaşmış durumdadır. Bu kirli yollara gençlerimiz bilinçli olarak
yönlendiriliyor. Bir toplumu çökertmek için o toplumun ahlaki yapısını bozmak
gerekiyor. Üzülerek belirtelim ki, başta gençlerimiz olmak üzere pek çok
insanımız kirli sanal âleme üye oluyor; benliğini, ruhunu, karakterini ve bu
ülkeye ait olan tüm güzel değerlerini kaybediyor. Böylece, kimliksiz,
kişiliksiz, karaktersiz, milli ve dini hislerini tamamen yitirmiş bir kitle
ortaya çıkıyor. Bunun adı bana göre “kültürel yıkımdır.” Kültür emperyalizmin
bir yansımasıdır!
Özellikle
gençlerimiz, internet aracılığı ile kendine bir sanal dünya kuruyor. Bu sanal
dünyasında bir ciftilk; çiftliğinde çeşitli hayvanları var. Sanal çiftlik
sahibi genç, sabahın erken saatinde kalkıyor ve hayvanlarına su verip,
doyuruyor. Sütünü sağıyor ve çeşitli süt ürünleri yapıyor. Bir başkası da sanal
dünyasında bir kedi ya da bir köpek besliyor. Tüm gününü bu hayvanlarını
beslemekle geçiriyor ve sanal dünya yapımcıları gençleri özendirmek için
ödüllendiriyor! Kimi gençlerimiz, kendilerine bir gazino kuruyor ve sabahtan
akşama kadar sanal kumar oynatıyor! Kumara özenti! İşte bu sanal dünya hevesi
küresel bir salgın hastalığa dönüşerek milyonlarca insanı özellikle gençleri
avucunun içine alıyor ve sitelerine eklediği reklam gelirleriyle de ekstra gelir elde ediyorlar.
Bana göre bu tür sanal dünyanın amacı; insanları toplumdan soyutlayarak
ahmaklaştırmaktır. Zira bu sahtekârlar, teknolojiyi kullanarak
ahmaklaştırdığı insanlar üzerinden kendi imparatorluğunu yaşatmaktır.
Sağlık
açısından bakarsak eğer; Sanal iletişim araçları insanları gerek bedenen
gerekse zihnen zarar vermektedir. FizyoloMik olarak hareketsizliğe bağlı olarak
kireçlenme, göz bozuklukları, ışınlamanın verdiği halsizlik, bel ve boyun
fıtıkları görülebiliyor.
Devletimizin
güçlü olduğunu düşünerek diyoruz ki; bu küresel yozlaşmayı körükleyen tüm
portallar yasaklanmalıdır. Gençlerimizin kişiliğini silecek tüm sanal
dünyalara erişim engellenmelidir. Bize sağlam karakterli, doğru düşünen ve
doğru adımlar atam, geleceğin bilim insanları gerekiyor. Bu sebeple devletimiz
gençliği bilime ve sanata özendiren projeler hazırlamalıdır. Yarının bilim insanları
ancak gerçek bilim insanlarının vereceği bilim temelli eğitimlerle mümkündür. Dine
yaslanan bir eğitim programı maalesef düşünmeyen, ürütmeyen, araştırmayan,
şükürcü-kaderci nesiller yetiştirir ki, bu bir toplumu çürütür, yok eder!
Makalemi,
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun açıklaması ile tamamlıyorum.
İnternetin
Riskleri ve Zararları:
Yanlış
ve/veya Zararlı Bilgiye Erişim;
Siber
Zorbalık,
Sanal
Dolandırıcılık,
Kişisel
Bilgilerin Paylaşımı ve Kimlik Hırsızlığı (identity theft),
Zararlı
Yazılımlar,
Oltalama
(phishing),
Pornografi
/Çocuk İstismarı/ Fuhuş,
Yasadışı
Kumar
İnternet
Bağımlılığı,
Sağlık
Sorunları (İnternetin başında aşırı zaman geçirmeye bağlı olarak gorülebilecek
fiziki rahatsızlıklar )
Yabancılarla
Çevrimiçi ve Çevrimdışı İletişim,
Şiddet/Nefret/Irkçılık
Faaliyetleri
Silah
ve Madde Kullanımı
Telif
Hakları İhlali olarak sıralanabilir.
Gorüldüğü
üzere internet hayatımıza getirdiği pek çok yeniliğin yansıra bir o kadar da
riski beraberinde getirmiştir. Şüphesiz bu risklerle mücadeleyi sadece
internete yasal çerçevede getirilecek kısıtlamalar ile başarabilmek mümkün
değildir. Bunun için başta kullanıcıların bilinçlendirilmesi ve iyi birer
dijital olur-yazar olmaları gerekmektedir.