Önce Balkan’lar yitti, çıktı Türk’ün elinden…

Bu oldu bittiyi siz, sorun seher yelinden…


Sonra Çanakkale’de imkansızlığa rağmen…

Yıkılmadık, direndik, mahvolmadan tamamen…


Yemen’i Filistin’i, koca Güney Cephesi…

İngiliz’in kalmadı artık hiç bir şüphesi…


Arap isyancı başı Şerif Hüseyin nasıl…

Müslüman Osmanlı’ya cihat etti velhasıl…


Arap aşiretleri “El Ahd” fikrine sadık…

Yirmi ikinci tümen Allah’a ısmarladık…


Vehip paşa ardından Galip Paşa ve Cemal…

İngiliz desteğiyle Arap alır istiklal…


Fahrettin Paşa inat, kurbanım inadına…

Boşuna mı çöllerin kaplanı denir ona…


Kutsal emanetleri kurtardık sayesinde…

Hangi Arap daha çok, İslamın gayesinde…


Bitirdik, paramparça ettik Türk’ün gücünü…

Dirilse Selahaddin alamaz Türk öcünü…


Yavuz doğsa yeniden, düzeltemez durumu…

İnancı yitirenin böyle idi yorumu…


İnananlar şaşkınlık, umutsuzluk içinde…

Devlet’i Aliyye’de üç başlının üçünde…


Kimi paşa görevde yaparken paşalığı,

Kimi marifet sayar yaptığı maşalığı,


Dediler ki nerede, nerede Türk’ün sihri…

Elbet vurulacaktır, nihayet Türk’ün mührü…


Batı Trakya dinsin, senin acın acımız…

Anadolu öz yurdum, Balkan başa tacımız…


Ol Allah’a emanet, Kafkasya sen garipsin…

Hiç bir yardım varmasa, ezelden muharipsin…


Unutmadım Girit’te oynadığım zeybeği…

Midilli Osmanlı’nın beşiği göz bebeği…


Manastır ve Selanik, sonra yeniden Mora…

Alırız evvelAllah yelkenler edip fora…


Açılsın Akdeniz’e hele bir kadırgalar…

Karesi, Danişmend’ler, Menteşe Dodurga’lar…


Rodos’ta hep coşardım, semah dönerdi kullar…

Bu yaşanan çileyi, öğretemez okullar…


Konstantin’de beş yüz yıl, asırları devirdim…

Bu makus talihi ben, Sakarya’da çevirdim…


Sakarya’da başladı, Türk düşmana dayandı…

Uyuyordu Türklüğüm, bu cenk ile uyandı…


Ölüm ne! kurtuluş ne! Büyük Taarruz var ya…

Meriç Nehri ağlarken, yaşı silen Sakarya…


Konuşur mu! mümkün mü! duası nedir kanın…

Beni akıt, çağlat ki, kurtulsun ey Türk şanın…


Büyük Taarruz gibi, nicedir saldırmadık…

Ölümü düşünmedik, düşmana aldırmadık…


Bütün düşmanlar için adeta zaman durdu…

Dumlupınar’ı duyan İngilizler kudurdu…


Cennete koşuyordu en öndeki şu erler, 

Böylesini gördü mü! ne düşman, ne bu yerler…




18 Ağustos 2024, günün son saati

Alp Aldatmaz 

( 30 Ağustos’a Doğru başlıklı yazı Alp.Aldatmaz tarafından 19.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu