Makale / Eleştri Makaleleri

Eklenme Tarihi : 19.08.2024
Okunma Sayısı : 1329
Yorum Sayısı : 24
Günün Yazısı

Bu Yazı 20.08.2024 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.
Yorum Yazdığı Yazının Bir  Şiir  Olmadığını Yorumcuya Nasıl  Anlatayım?
YORUM YAZDIĞI YAZININ BİR ŞİİR OLMADIĞINI YORUMCUYA NASIL ANLATAYIM?
Olay artık nazımdan nesire de intikal etti maalesef.
Evet, yakın zamana kadar bazı yorumcular(!) yazdığınız bir şiirin tamamını ya da şiir çok uzunsa bir kısmını kopyalayıp size yorum olarak yapıştırıyorlar ve altına da '' Güzel bir şiir okudum. Daha nicelerine. Tebrikler'' Yazıyorlardı.
Pardon yanlış oldu. Önce sizin şiirinizin tamamını ya da bir bölümünü kopyalayıp sizin sayfanızda, şiirinize yorum olarak yapıştırıyorlar daha sonra kendi yazdıkları minicik bir mesajı yapıştırıp yorum yapmış oluyorlardı (!)
Yok böyle olmadı. Örnekle anlatayım. ( Örnek şiirler bana aittir. )
Siz yazmışsınız mesela
YAPARSIN AŞKIM
En âlâsını her şeyin
Yaparsın aşkım yaparsın
Yeter ki gelsin heyheyin
Yaparsın aşkım yaparsın.
Susuz çöllere salarsın
Saçımı tel tel yolarsın
Tırpan, künde, çift dalarsın
Yaparsın aşkım yaparsın.
Daldan dala aşırtırsın
Sabır koymaz taşırtırsın
Feleğimi şaşırtırsın
Yaparsın aşkım yaparsın.
Bindirdikçe bindirirsin
Lastik gibi sündürürsün
Dünyamı ters döndürürsün
Yaparsın aşkım yaparsın
Yorumcu hemen patlatıyor yorumu:
YAPARSIN AŞKIM
En âlâsını her şeyin
Yaparsın aşkım yaparsın
Yeter ki gelsin heyheyin
Yaparsın aşkım yaparsın.
Susuz çöllere salarsın
Saçımı tel tel yolarsın
Tırpan, künde, çift dalarsın
Yaparsın aşkım yaparsın.
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor,
Şair Arkadaşımı içtenlikle kutluyorum...
******
Bir başka şair de Kurban Bayramında durmadan dinlemeden et yiyenleri Canan Karatay'ın ağzından taşlamış diyelim ki. Aynen şöyle:
ÖLÜN GAYRI HAKKETTİNİZ
Dayandınız et ve soğan
Bakmadınız yağlı, yavan
Kolestrol yaptı tavan
Ölün gayrı hakkettiniz
Niçin bozuldu niyetler
Löp löp yutuldu o etler
Alt üst oldu tüm diyetler
Ölün gayrı hakkettiniz.
Eti astınız çengele
Sonra koydunuz mangala
Şimdi yapın ah dingala
Ölün gayrı hakkettiniz
Kemikleri kemirdiniz
Yiyip içip semirdiniz
Hani beton, demirdiniz
Ölün gayrı hakkettiniz.
Bizim yorumcu hemen bu şiire de damlıyor tabii ki. Ve patlatıyor yorumu:
ÖLÜN GAYRI HAKKETTİNİZ
Dayandınız et ve soğan
Bakmadınız yağlı, yavan
Kolestrol yaptı tavan
Ölün gayrı hakkettiniz
Niçin bozuldu niyetler
Löp löp yutuldu o etler
Alt üst oldu tüm diyetler
Ölün gayrı hakkettiniz.
Eti astınız çengele
Sonra koydunuz mangala
Şimdi yapın ah dingala
Ölün gayrı hakkettiniz
Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor,
Şair Arkadaşımı içtenlikle kutluyorum...
Velhasılıkelam bütün şiirlerden bir bölüm kopyalanıyor ve sonuna bir de '' Güzel bir şiirdi '' diye başlayan mesaj ekleniyor ve yorum olarak yapıştırılıyor.
İşin doğrusu edebiyat dünyasıyla ciddi ciddi haşır neşir olmaya başladığım 2010 yılından beri bu tür yorumlara (!) alışmıştım ama bu tür yorumların sahibi arkadaşlar level atladılar son zamanlarda. Artık nesir yazılarda da yapılıyor aynı şey.
Mesela yazı şöyle bir şey olsun.
BİLİM VE GERÇEK UĞRUNA
Biri papaz, biri hakim, biri de fizikçi olan üç kişi giyotinle idama mahkum olur.
İdam sehpasına ilk papaz çıkarılır.
– Son sözün nedir?
Der ki:
– Ben Allah’a inanıyorum, O beni kurtaracaktır.
Allah... Allah...diye bağırır. Giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır:
– Onu serbest bırakın; Allah sözünü söylemiş ve onu korumuştur.
Böylece papaz idam edilmekten kurtulur...
Sıra hakime gelir, ona da sorarlar:
– Demek istediğin en son söz nedir?
– Ben papaz gibi Allah’a inanmıyorum. Ama adalete güveniyorum. ''Adalet... Adalet... Adalet...''
Giyotini indirirler, giyotin hakimin de boynuna birkaç santim kala durur... Bunun üzerine insanlar tekrar şaşırır ve bağırırlar:
– Adalet sözünü söyledi, onu serbest bırakın.
Böylece hakim de boynunun kesilmesinden kurtulur...
Sıra fizikçiye gelir. Ona da ''Son sözünü söyle!'' derler
– Ben ne Allah’a inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hakim.. Bildiğim tek şey şudur: Giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor.
Görevliler giyotini kontrol edince gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. Düğümü açıp tekrar bırakırlar, böylece fizikçinin başı bedeninden ayrılır.
Bizim yorumcu bakın bu yazıyı nasıl yorumlar?
Biri papaz, biri hakim, biri de fizikçi olan üç kişi giyotinle idama mahkum olur.
İdam sehpasına ilk papaz çıkarılır.
– Son sözün nedir?
Der ki:
– Ben Allah’a inanıyorum, O beni kurtaracaktır. Allah... Allah...diye bağırır
Giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır:
– Onu serbest bırakın; Allah sözünü söylemiş ve onu korumuştur.
Böylece papaz idam edilmekten kurtulur...
.......Güzel bir şiirdi, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı içtenlikle kutluyorum...
Yani efendim artık nesir yazıların da bir kısmını kopyalayıp yapıştırıyor bazı yorumcular. Ve ekliyorlar '' Güzel bir ŞİİR'di, beğeniyle okudum.
Şimdi kara kara düşünüyorum: Bu tür yorum yazan vatandaşlara okuduğu ( daha doğrusu asla okumadığı ) hikayenin bir şiir olmadığını nasıl anlatabilirim?
Bu tür yorum yazanlardan birine '' Arkadaşım ! Sizin memlekette yorum yazdığın o yazıya belki şiir diyorlardır ama Türkiye'de nesir derler. '' dedim, o gün bu gündür sitede görünmez oldu. Bakalım diğeri de anlayacak mı?
( Yorum Yazdığı Yazının Bir Şiir Olmadığını Yorumcuya Nasıl Anlatayım? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 19.08.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu