Yıllara
meydan okurdum elveda demeden önce
Hangi
köşeden dönsem
Karşıma
çıkma ihtimalinde kalmışım
Bazen
içimden bile kaçıp gidiyorum bir meçhule
Uzaklardan
duyuyorum
Sesin
kalmış kulağımda…
Yarınların
büyülü hüznüne açık mektup kelimelerim
Arkasını
özlemle dilediğimiz bekleyişlere
İşte bu
yüzden işliyorum şiirlere
Diyorum
ya, yeniden diriliştir her şiir aşkına
Yeniden
uyanıştır aşkın rüyalarına
Yokluyorum
yüreğimi
İçimde esen
fırtınalar gibi
Sesin
kalmış kulağımda…
Yuvasız
sevdalar uçuruyorum
Her
defasında gıcırdayan menteşelerin ardından
Sen
kapımı çalıyorsun
Yalnızlık
çıkıp gidiyor bacadan
Öksüz
bir hikâyeye tutunuyorum olanca hüznümle
Umut
etmekten vaz geçmiyorum
Sesin
kalmış kulağımda…
Çarşambayı Perşembeye bağlayan gecelerdeyim
Haziranın son demlerindeyiz
Ihlamur kokularında zaman
Deniz tuzu bulaşmış dudaklarımda
Hüzzam makamında şarkılar
Sanki birlikte söylüyoruz
Tınısı beni alıp götüren
Sesin kalmış kulağımda…
Saat gecenin üçü
Bedenim zamana yabancı
Misafiriz deli rüzgârların iklimine
Hayata baki kalsa da tutkularımız
Kanun rüyalarda buluşuruz diye çalıp duruyor
Susa sürülmüş dudaklarımda mırıldanışlar
Sesin kalmış kulağımda…
Anlasana sevgilim hiç önemi yok bunların
Hayat sen varsan güzel
Hayat sen varsan harika
Meczup diyorlar bana
Yüzlerine bakıyor sadece gülümsüyorum
Bilseler içimi döksem
Tepetaklak olur bu dünya
Sesin kalmış kulağımda
Susuyorum…
Âdem Efiloğlu
28.06.
2024