KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
KUR’ANLA SULANMAYAN
GÖNÜLLER VİCDANSIZLAŞIR
“Doğrudan
Kur’andan alarak ilhamı,
Asrın
idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı” Mehmet Akif Ersoy
Kur’an; Müslümanların ilkeler kitabıdır. Düşünmeye,
fikir üretmeye, akıl yormaya yönelik ayetler, “temiz toplum oluşturmak ve adam
olma”yı öne çıkaran ilahi fermanlarla doludur.
Müslüman; düşünen, fikir üreten, beyni terleyen,
dertli insandır. Toplumun derdi, Müslümanın derdidir. Toplumla ilgilenmeyen,
olumsuzluklara ses çıkarmayan, olumlu olaylara ilgisiz kalan, bana neci
tavırlar… müslümana yakışmaz.
Kur’an, mıymıntı Müslüman istemez. İnceleyin
peygamberlerin hayatını; hiçbirisi bir köşeye çekilip toplum meselelerine
ilgisiz kalmamışlardır.
Kur’an; insanı inşa eder. Kur’an; sakınanlar ve
arınanlar için bir yol göstericidir. Kur’anın gönderiliş amacı; insanların
inançlarını düzeltmek, ahlakını güzelleştirmek, dünya hayatlarını düzene koymak,
ilahi irade, rıza ve düzene uygun bir dünya hayatından sonra ve bu sayede
onlara ebedi mutluluklarını kazandırmaktır.
Merhum
Akif’in de belirttiği gibi, Kur’an bize hayat vermeli, hayatımızın her anını
işgal etmeli. Kur’ansız bir hayatın hayat olmadığı, Kur’andan uzak yaşantının
yaşantı olmadığı şuurunda olmalıdır. Kur’anın; “belhum adal” dediği;
“hayvanlardan daha aşağı” duruma düşmemek, Kur’anla iletişimle mümkün olur.
Huzur kapısını aralayıp, huzur kentine, huzur şehrine girmenin yolu Kur’anı
okumak, anlamak, hayatımıza uygulamaktan geçer.
Mümin
Kur’anla iletişim içine girer. Bu, her Ramazan ayında “hatim yarışı”na girerek,
el alem; “ne çok hatim yapmış, ne kadar iyi okuyor” diye iftihar vesilesi
yapmakla olmaz. Kur’anı, yükseklere koyarak, gelin ve damatların odalarında süs
olsun diye nakışlı kaplarda saklamakla şahsiyet elde edemeyiz.
Mümin
aynı zamanda ve her şeyden önce Allah’la iletişim kuran, Kur’an okudukça,
Allah’la konuştuğunu bilen insandır. Kur’anla iletişime geçen; hurafelerden,
akıl ve düşünceye aykırı davranışlardan, ilme ters tutumlardan uzak kalan,
Kur’anca iletişimi hayat iksiri olarak gören, barışı, kardeşliği, diğer
dinlerden olanlara karşı hoşgörüyü, insan sevgisini, adaleti, eşitliği, “veren
el” olmayı, “bugün Allah için ne yaptın?” anlayışına ilgisiz kalamayan
kimsedir.
Kişilik
sahibi mümin; aynı zamanda bir medeniyet göstergesidir. Kurandan yolu geçmeyen
veya ruhu, gönlü Kur’anla sulanmayan insanlar; fedakârlık, vefakârlık,
sorumluluk, elini taş altına koyma bilincinden uzaktır. Kur’ansız insanlar;
empati kuramaz, “Salih amel” içinde olamaz, “emir olunduğun gibi dosdoğru ol”
anlayışını idrak edemez. Kur’anca iletişime şaşı bakanlar; “niçin yapmadığınızı
söylersiniz?”, “ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” ruhundan
habersizdir.
Huzur
Kapısından, Huzur şehrine girmek isteyen; ne incinir ne de incitir. Kendine
yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmaz. Kur’an hayat kitabıdır.
Dolayısıyla doğru, mükemmel bir hayat yaşamak isteyen; Kur’anı referans yapar.
Kişilik sahibi mümin; Kâmil insandır. İnsanlar, Kur’anca iletişim içinde
oldukça adam olur, olgunlaşır ve itibar kazanır. Onun için; “kalpler ancak
Allah’ı zikirle huzur bulur” denmiştir.
Kur’anca
iletişim içinde olanlar; insanlara; eliyle, diliyle zarar vermemeyi bilir ve
uygular. Bir kötülük gördüğü zaman; önce eliyle gidermek, buna gücü yetmiyor,
hakkından gelemiyorsa diliyle gidermek, engel olmak, buna da gücü yetmiyorsa
kalben gidermek için çaba gösterir. Toplumsal olaylara ilgisiz kalmamayı,
“aklı, dini, namusu, şeref ve haysiyeti koruma konusunda taviz vermemenin
şuurundadır. Her insanla; hangi ırktan, hangi mezhepten, hangi renkten, hangi
ülkeden olursa olsun kenetlenme yollarını arar. Ebedi ve ezeli düşmanlığın
geçer akçe olmadığını kafalara nakşeder.
Huzur kapılarının; huzursuzluk, işkence, üzüntü kapıları
olup, cehenneme açılan kapı olmaması için yaratanın bize verdiği aklı ve
iradeyi iyi kullanmak zorunluluğu vardır. Onun için; “kendi ellerinizle
kendinizi tehlikeye atmayın” denir. Bu yüzden; “hiç düşünmez misiniz?”
uyarıları yapılır. “Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” diye, bizlerin riyakârlık
yapmaması, samimiyetten uzak durmaması istenir.
Az
Bulunuyor!
Gezsen kâinatı bulurum diye,
Ruhu temiz duran az bulunuyor,
Sohbetle derdini alırım diye,
Gönüllere giren az bulunuyor!
Hakka ibadettir halka hizmetler,
Kur’an içindeki nice hikmetler,
Allah’ın lütfudur güzel nimetler,
Gerçekleri gören az bulunuyor!
Kılık ve kıyafet adam etmiyor,
Şölen ve ziyafet lezzet katmıyor,
Maskeler düşüyor yüzü tutmuyor,
Sevdiğini saran az bulunuyor!
Rabtan uzak kalan tefekkür bilmez,
Masivaya dalan tezekkür bilmez,
Kula nankör olan teşekkür bilmez,
Kalbi Hakka varan az bulunuyor!