Ey…karanlığı bitmeyen gecelere,
Esir yüreğim.
Ey…yalnızlığı şiar edinen korkuların,
Esiri yüreğim.
Ne vakte kadar,
Mutluluğu teğet geçeceksin.
Ne vakte kadar hapsedeceksin kendini.
Kalbindeki prangalardan kurtul,
Yık esaretin duvarlarını, pencereni aç.
Güneş yeniden doğuyor bak,
Uyan artık be kalbim.
Mutluluğun goncası,
Karanlıkta açmaz…uyan.
Kafesteki serçe kanat çırpamazsa,
Uçamaz uyan…
Gece, siyah tülden duvağını,
Örtüyor saçlarına.
Hicaz bir şarkının büyüsüne kapılmış,
Pervaneler.
Aşkın aleviyle dans ediyor,
Ve yanıyor amansızca, yanıyor.
Yanmaktan mı korktun be yüreğim,
Pervanenin aşkından ibret al.
Korkma, yanmada şekil alamaz cevher…
Boş sokakların,
Perdesiz evleri gibisin yine.
Metruk binaların, küflü duvarlarından,
Dökülüyor kaybedişlerin.
Sessiz bir çığlık kopuyor,
Susmuş yüreğinin derinlerinde.
Bir, iki, üç, kaç ömür bahşedildiki sana?
Anla artık yüreğim,
Yirmi, kırk, atmış yaşın bile,
Geri gelmeyecek anla…..
Kırk katla kapattığın yaralarına,
Düşen kurtlar bitirecek seni.
Ölüler toprağın altında yatar,
Yaşarken ölmek yakıştımı sana.
Ah…yüreğim ah, sen bana dost olamadın.
Kurumuş bir pınar başında,
Eylendin kaldın.
Yol sana kucak açtı da,
Sen yola revan olamadın be yüreğim.
Topla artık kendini,
Allah umutsuzluğu sevmez.
Unutma be yüreğim,
Ağlamazsa bulutlar toprak yeşermez.
Yeşermez….
…….Meryem Keskin……
…….17.09.2024………