Efkara yenildim çıkmıyor sesim
Duyana da verin mavi boncuğu.
Gittikçe daralır gönül kafesim
Diyene de verin mavi boncuğu.
Zenginin dolarken her an safrası
Neyin kaprisi bu neyin tafrası?
Kurulur diyorsan huzur sofrası
Doyana da verin mavi boncuğu.
Kime dönmeliyim ben bu yüzümü
Kimden esirgeyim kimden sözümü.
Bir gözüm kör iken diğer gözümü
Oyana da verin mavi boncuğu.
Çağırın mutluluk denen periyi
Kolaysa düzeltsin bana eğriyi.
Derisi üstünden kirli deriyi,
Soyana da verin mavi boncuğu.
Öteki gücenir kızsam birine
Deşmeyin yaramı gider derine.
Kırk yıllık merkepi adam yerine
Koyana da verin mavi boncuğu.
Yıllardır sadece iç çekerim iç
Ölüler nasılsa konuşamaz hiç.
Kafalar üstüne vururken çekiç
Kıyana da verin mavi boncuğu.
Sormayın bostanı gezmeyin bağı
Koparttık kardeşlik denen o ağı.
Göğsümün üzeri sanki buz dağı
Kayana da verin mavi boncuğu.
Gördüğüm ne kabus ne de bir rüya
Kayboldu ufkuma süzülen ziya.
Dört yönden sarmışken ortamı riya
Yayana da verin mavi boncuğu.
Sakın ha bu yolun geçme düzünden
Bu öfke bu şiddet kimin yüzünden?
Hakikât sözünden, nurlu özünden
Cayana da verin mavi boncuğu.
Azıcık doğruyla bolca yalanla
İdare ettik hep bize kalanla.
Akrebe, timsaha bir de yılanla,
Çıyana da verin mavi boncuğu.
Aklımı kaybettim fikrim keşmekeş
Nereyi koklasam leş kokuyor leş.
Bu kadar hinlikte Şeytan mı kalleş
Uyana da verin mavi boncuğu.
ELİF KESKİN KARABULUT..../ŞİİRLERİN ŞAİRİ....
Ocak 2015 Saat: 17:09