Şiir / Serbest Şiirler

Eklenme Tarihi : 30.09.2024
Okunma Sayısı : 277
Yorum Sayısı : 1
Son Yazıları
Altın Üyelik Başvurusu Altın Üyelik Avantajları
Bugün Doğanlar
mehmet-emin-Yusuf Akgülsabahattin-celif-baltaogÜmit Zeki fatma-demirmehmet-uzalmehmet-bisirhasan-akbabaMehmet Şerefeyyup-uzunOSMANLI29Enginnur-ı dilaozanalidüşüncelerTATLI CADIte5irtozuyazarKona BeysessizgemigunelkaplumbağaEvzaErbekozgenEtmADNANIM01adanalı şairbahr1_07Sunsetşairruhlu8gokcesenRecepFahrettinKıbrıslıBilge ReisAloğluYUCELylmztzgl Oğuz AYDINLIkahvelizmirHIRLI SIRRImelahatMiraerbaskinomer-faruk-taskiran
Doğum gününüz kutlu olsun
!!! LÜTFEN SESLENDİRMEYİNİZ !!! 

Kâlem kalbin Aşk-ı hançeri / Kelâm kelâm geçer içeri                                      
Hınca hınç vuran yeniçeri / Garda gam düşürür hınçeri
Darp eder göğüs kafesini / Gasp eder gönül hanesini         
Keser aşığın nefesini  / Deşer aşığın sinesini

Dilde lâl olur hecelerin / Kâl gelir durur cümlelerin    
Biter coşkulu cümbüşlerin / Diner tutkulu gülüşlerin            
Vaha kurutur düş kurdurur / Derin kuyudur kum buldurur 
Çölde buzdur saray dondurur / Gölde közdür saray umdurur

Cansız canlardan bir can doğmaz /  Bezm-i aşk canlara can yığmaz 
Hangi aşk canlardan can sağmaz / Eşk yanar yanmaz günler ağmaz                        
Solun sızlar da sağın ağlar / Yanar kalbin gönlün can dağlar 
Canda cansızlık acı çağlar / Cansız canlar cana ne sağlar  

Can aşk samağ gamı samağır / Bin bir dert kalır sabır çağır 
Bağır çığır od yakar yağır / Bağır çağır mec yanar bağır
Sinende biler kendisini / Kör ağma anlar cüssesini               
Sine sine kısar sesini / Sinende açar gür sesini 

Can sızlar yanar gecelerin / Buz tutar donar gölgelerin 
Çığlık aksinde nağmelerin / Çığ düşer taşar gamzelerin 
Göçten göçer gider göçeri / İçten içer göçer İçeri 
Rüşvet versen yoktur geçeri / Gönüllü gönül deşen çeri

Aşk sırlı yoldur can yoldurur / Darp ehli kalbe gürz savurur     
Can durur , sırra sır doldurur / Her kalbe közü kös kös vurur
Kalp gezer , arada derede / Sırlı sırmalı cenderede    
Can cana , kalbe kalp nerede / Can nerede canan nerede

Razı ol ver can kalesini / Fethetsin gönül hanesini           
Çok görürsen sabretmesini / Hiç bekleme af etmesini
Sinene vurur sillesini / Bırakmaz misillemesini 
Bilirsen af dilemesini / Yar açar âsİtanesini    

Ağlar yara karaya bağlar / Ağlar merhemi karar ağlar
Ağlar Adem kim duyar ağlar  / Ağlar Havva kim duyar ağlar   
Yar aşkta ağlayana uyar / Yar aşkı sağlayana uyar    
Yar nefsin ağlar alem duyar  / Yar Ruh ağlar Es-Semih duyar

Var mı aşktan Murad duymayan / Var mı dünya aşkı solmayan  
Yan , mec pınar , göyn sulayan / Yan kalbim olma göyn olmayan
Yan , illa ki var gül sulayan / Yan , illa ki var gül budayan 
Aşk mı sadra hançer dayayan / Aşkta aşk-ı hançere dayan 

Kimdir aşkta kalem oynatan / Kİmdir kaleme aşk kuşatan 
Kimdir aşka kelam anlatan / Kimdir kelama aşk donatan 
Kelamı hançer eğrisinde / Kalem Kelam sivriliğinde
Puslu pusulu hedefinde / Susar pusar kabz ettiğinde 

Yok hak hukuk helalleşmesi / Fayda vermez cedelleşmesi 
Sanki Mimar Sinan  kendisi / Maşuk aşığın efendisi 
Mest eder aşık sinesini / imar eder kalp hanesini 
Açar Âstan Âstanesini  / Gör aşıklar silsilesini 
 
Pusula yoktur niyetinde / Göz şaştı beşeriyetinde 
El-Vedüd cezbettiğinde / Âşık Ya Hayyum dediğinde 
Vecd aşığı memnun ederdi / Derdi neydi meftun ederdi 
Mecnun edip derde çekerdi / Hasta kalp yasta felçe erdi 

Aslı asıl aslına erdi / Kerem sefer der vatan derdi 
Leyla Kays' ı mecnun ederdi / Aslı faslı yaslı gam verdi
Hasta kalp yasta felçe erdi / Felçli elçi meçi linç serdi
Şifahane Rast çalan yerdi / Felçe Şifa Eş-Şafi verdi

Hey aşık bil gönül haddini / Sanki Kudüs Selahaddini  
İçinden Aşar Çin seddini / İster her secdede vecdini 
Yakar gönle baht meşalesi  / Kaf dağında bir taht şalesi
Od söndürmez su şelalesi /  Yok göğe kök salan lalesi

Yarılmaz göğün her kubbesİ / Sarsılmaz gönlün aşk heybesi 
Kör kalp görmez aşk alfabesi / Ders versen aşk muhasebesi 
Kalp okur kırk aşk hitabesi / Rasim'in yok aşk menkibesi 
Cenk dengi kalp muharebesi / Dil lal kaldı harp harabesi  

Yar söküldü gönül kumaşım / EL üstünde kaldı dik başım  
Çatılsa sana karşı kaşım / Cesedde gönülsüz naaşım 
Ruh mahkum cesette esaret / Esarette nedir cesaret 
Başariyette ki işaret / Tek medeniyetten ibaret       

Hey aşk aç sırrın perdesini  / Hey aşk aç meşk penceresini 
Oku harf harf alfabesini / Öğret aşkın hitabesini  
Dinlet her kelamın sesini / İnlet her selamın aksini 
Sun maşuğun kitabesini / Duy tek tek kanunnamesini  

Aşıkta zaten aşk gerekçe / Aşkta asıl maşuk gerçekçe
Aşka varsın aşık erkekçe / Talep talep sunsun dilekçe  
Dil aşk-ı lisana geldikçe / Her Gönül Mahbuba erdikçe
Aşık maşuğa can serdikçe / Can canda candan vazgeçtikçe 

Gerekçeli gerçek dilekçe / Geç candan ser canı erkekçe  
Nice serdengeçti örnekçe / Serdengeçti şehit bebekçe 
Can aç kalmaz rızk bitmedikçe / Can gitmez ecel gelmedikçe   
Canan candan can istedikçe / Cevherler iç içe geçtikçe

Kılıç çekilecek kınından  / Kan içecek düşman kanından 
Can çekilse kuş kanadından / Çekinme düşman akınından 
Bin bir Mermi geçse yanından / Ayrılma sancak yakınından
Devlet var yaren otağından / Ordu Peygamber ocağından

Canı yerden yere serdikçe / Yar eşikten eşik seçtikçe 
Cebeci demir erittikçe / Aşk-ı hançere su verdikçe  
Maşuk çehresi gül bahçesi / Yar çevresi eşk kelepçesi 
Redif subayın yedekçesi / Aşk-ı lâl eşkin her lehçesi   

Hey aşk bul bir meşk penceresi / Kaç aşık geçer eşk deresi
Maşuk cana can cenderesi / Yaksın iç açsın meç deresi    
Ricalül gayba ver akçeni  / Ahyar bilir içe göçeni
Aşk eşiğinden eşk  içeni  / ilahi rızaya geçeni

Ariftir eşikte Cihangir / Çilingire yapar alengir 
Mugayyebatta mihengir / Cihangir kalp açan çilingir 
Ricalullahtır aşk-ı mihenk / Nazargahı rengarenk ahenk
Maşuk tutar her gönle mihenk / Eşk-i bahar od yakan ahenk 

İç açar , iç yakar ; iç meçi / Eşk lal-i külde gül demeçi         
İçtiğin meç ! yok dönemeçi / Gülün , külün , Kündür bölmeçi      
Maşuk güneş mi sunar meçi / Aşıklar toplanmış künmeçi
Dönemeç geçsen var eğmeçi / Örer kalbe meçten gümeçi  

Elif desem ararsın bedende / Sevk için yaz arzuhal sende 
Eşk-i Şevk sarsın her nedende / Aşk-ı lal gül açsın bahçende 
Eşk-i lal kül olsun çehrende /  Işk-ı lal coşsun her lehçende
Aşk eşk ışk askerdir kalende / Şehit olsunlar kalp cephende

Kalbindir irade mahali  / Aşkın sonu eşkin methali 
Aşıkta aşk aşkın ne hali / Kimdir hallerin ilmihali 
Hal olsun yar behemehali / Aşık şiarı hüsnühali 
Sultanil aşikin ahvali / El-Vedüd tercümeihali  

Aşk eşikte bin bir merhale / Herhali dönmezse hemhale  
Kulak ver katıl hasbihale / Aşk ehli geçmez intihale  
Farzımuhalden geç has hale  / Sâf aşka etme müdahale 
Mihr ; kıran faili Zühale / Aşk lisanıhalde yok münhale
 
Var mı maşuğun ahvalinden / Geçtin mi her halin birinden
Aşık olduğun aşk kadarsın / Sen zannetme ki aşk kadarsın 
Varsın aşk sana aşk tadarsın / Sen aşk mısın aşık tartarsın
Şüphe olmaz ki Tekliğinden / Kalpten bir aşk istediğinden 

Sen bilme hiç bir aşkı nefsinden / Sarsın aşk seni en derinden
Aşk için mezara kadarsın / Aşk-ı hançer sadrını yarsın 
Mezar içine can katarsın / Can içine mezar kazarsın / 
Kırk deri yüzerler teninden  / Aşk gelir El-Vedüd isminden

Lâl olan gönüle boransın / Aşk kırbasına ins sunansın 
Kalp içse gönül memnun olur / Gönül içse kalp meftun olur 
Ruh içse vücuda ne olur / Ruh sultan olur  Nefs mahvolur 
Ölü kalplerde aşk bulansın / Ölü kalp aşkına bulansın  

Boranda kalana kaptansın / Kasırgaya kafa tutansın
Aşık sensiz tufana tutulur / Aşık sensiz meyde boğulur 
Bir katre meyinde kurtulur / Bir katre meyilde savrulur   
Kalbe sultani kalp saransın / Kalplere incili kaftansın  

Aşk-ı meyi kim kimde bulur / Meyden mayaya tutulur        
Merd-i meydan ne makamıdır / Bedava mıdır ? Pahalıdır !  
Her medet Allah'tan umulur / Aşk-ı himmet kimden sorulur 
Da'im-i sefâ ; sefâ mıdır ? / Ahde vefâ ; cefâsız mıdır ?  

Şüheda talepte bulunur / Aşk-ı hançer kimi savunur 
Şehadet ihtişam şanıdır / İtibarlı son ! Nişanıdır ! 
Kalp aleminde sır korunur / Sır vermezsen hikmet tutunur 
Şehadet Rabbin ikramıdır / Kalp alemi nazargahıdır 

Kul amel ile emrolunur / Merhamet ile affolunur 
Şefaat Habibin hakkıdır / Dua hakkı haşre saklıdır
Ah Gayretullaha dokunur / Aşk-ı hançer kından soyunur 
Kibir kullara yasaklıdır / El-Mütekebbir Hak adıdır  

Ağyar sökülsün , kir dökülsün / Masiva sürülsün , kalp gülsün  
İlmen yakin kulsun , aşk dolsun / Eşk dursun , aynel yakin bulsun
İmanım hakkel yakin olsun / Fırkayı Naciye pak yolsun 
Marifet kalplere süzülsün / Ah yar sensiz aşk nasıl gülsün 

Küre-i arz da bir pehlivan / O da olsa gerek ehli divan 
Var mı ölçmeye bir merdivan /  Kov gitsin Suriyeden İvan 
Devlet daim kavi akcivan / İki yiğit kurar akdivan 
Divanlar sonu büyükdivan / Bir ! De ! Hak ! ! ! Kursun yüce divan 

Gök ehline şâd duyurulsun / Aşık semaya buyurulsun
Aşk ehli semada durulsun  / Ya Et-Tevvab affım  buyrulsun
Şer uzak dursun , kalp aşk vursun / Kalp uzak dursun , aşk göyn vursun  
Göyn uzak dursun , aşk ruh vursun / Ruh uzak dursun , Yar kalp vursun 

Kalp yalan aşkta kaplar küfler / Teselli vermez teessüfler 
Tağır kurur dönmez değirmen / Rüzgar durur dönmez çevirmen
Kalır ahlı ahlı esefler  / Ya ? saf aşkta kaçan eşrefler
Sâf aşk eder kalbi eğirmen / Kalp olur şua sağan kirmen 

Nasuh tövbe verir şerefler / Tevafuk eder müşerrefler
Samanlıkta iğ görür gözler / Baba Sammasi'den var izler 
Şah-ı Nakşibend' ten motifler / Gavs ölü ruha nefes üfler
Müsrife şifa özlü sözler / Müşrike zehir özlü sözler

Müşrikte sohbet kir zehirdir / Müminde sohbet panzehirdir 
Münkir sözü şerli peşkirdir / Veli sözü nurlu peşkirdir  
Şirk şart koşan şerden fikirdir / Zerk pis lanet mel' undan kirdir 
Tefekkür kâvî hemfikirdir / Kalpten zulmet döken ; zikirdir 

Versen kırk hikmetli izahat / İdrak yok izahat kabahat
Az sabırda var çok keramet / İstidrac zahmetli vehâmet 
İstimdat sefalı sebahat / Dünya kula vermez bir rahat
Et muamele-i merhamet / Kalbe rahmet çeker merhamet - 

Kırk an tart dur sarf etme sözü / Az söyle israf etme sözü -   
Arif saklar sarf etmez sözü / Öz söyler israf etmez sözü
Aşığın maşuktur ön sözü / Aşığın maşuktur son sözü 
Yarin hoştur en na hoş sözü / Boştur el dilin hoş sözü

Versen Redife tekerrürü / Son sur Radife takarrürü
Kim de ? Lâ ' dan lâl olan sükût / Zümrüt yahut yakut mu sükût
Kalp sunmaz ise ön görürü / Ruh nasıl bulsun öz görürü
Elmas mı ? Kalbe hakk-ı sükût /  Ketum ruh mücevher-i sükût 

Vardır esrar-ı güzinde la dan lal olan sukutu gönül
Susmaz kalpler Leyla mı derler / Durmaz kalpler Aslı mı derler
Eren kalpler kime ererler / Erler kimden kime giderler
Akseder bertarafsız önül / Gönül olanda olmaz yönül 

Eren erler kime giderler  / Eren erler kime er'dirler 
Şevk sevki ister , mahal-i kalp / Sır içse şehr taşır mülk-ü kalp
Alpte var mı kalpte sekte-i kalp / Alp olana gelmez sekte-i kalp 
Haydan gelir huya giderler / Alemden aleme göçerler

Alemde Adem alemdardır / Alemi berzah Ademe dardır 
İlahi rıza âlâ kardır / Maşuk aşka alakadardır 
Hasret her aşığa efkardır / Efkarın her hali nardır  
Vuslata varmayan an ; zardır / Kâr olmayan amel zarardır 

Kıdem nazar ber kademdedir  / Nazar ber kadem Kıdemedir
Adem içinde alem vardır / Alem içinde Adem vardır
Aleme bir Adem şiardır / Ademe bir şir , şiir ardır  
Saf kalp mürşidi kamildedir / Nur kamili mükemmildedir

Özlenen bucaklar da vardır / Beklenen kucaklar da vardır 
Sabr-ı tesbih elde , el belde / Sor aleme gez belde belde
Yerde haber yok hiç bir selde / Gökte haber yok hiç bir yelde 
Yar kalbime aşkından sardır / Yar aşkın ki kalbime yardır  

Vur sesin duyulsun ta Şam'dan / Dur yansın şer söndüren şamdan 
Bu hak divanı aşaması / Bitmez bizde akşamsefası 
Kudüs öncesi Şam aşaması / Başlar kafir telaşlanması 
Ser üstünde ki ihtişamdan / Ver müjdeli haber akşamdan 

Söz dökeriz dokuz heceye / Akşamdan çökeriz geceye 
Gökten indi nurlu fezleke / Cenk etmek Türk'te meleke 
Oğuz sığmaz arz-ı küreye / Dokuz Tuğ dik güne geceye 
Hak için savaşır Harbiye / Yer vermez müstemlekeciye   

Sus pus olur kalp celse açık / Ard arda atar kalp ağzıaçık 
Aşktır kalbe katık , apaçık / Zikir yok kalp merkezden kaçık
Hacegan şifa açık saçık / Dünya kalbe olmaz alaçık  
Yar vefa bekler açık açık / Sadıka yarin eliaçık

Arz-ı mevuda red tabiye / Verir Ehli iman terbiye 
Türk er doğar geçer mevziye / Siper eder göğsü mermiye 
Göz koy şahadetli mevkiye / Ve erenler versin taziye
Güven dua eden veliye / Yer ver önde giden deliye  

Fuad muradın muhtacıdır / Kalbin her kalbin ilacıdır
Hangi rû nühâdan nüshadır / Nüsha  ashabı suffadadır  
Nüsha ashabı kiramdadır / Şakk-ı sadr Resulullahtadır
Namaz müminin miracıdır / Miraç ümmete mirasıdır 

Gönlün hangi göynden mey bulur / Yön sorar kalp yöne kurulur
Şafak atar mehtabı söker / Gün günden güne dünden çöker 
Gül gülden güle gülden döker / Her güne gülü över Öker 
Yar soran kalp yare sorulur / Sadr ; Şakk-ı sadır da durulur 

Kalem kavlü karar söz arar / Kalp karar kılar dil söz karar 
Vakar- ehl-i nazar kalp sarar / Nazar kalp ucuna yar yarar  
Zafiyet-i zar kalbe zarar / Zaaf metanete bikarar 
Kayyum-u mi ? tahsisikarar / Metanet-i kar kalbe yarar 

Mürekkebi kurumayan mektup var asırlar öncesinden
Bir nefes ver dünün birinden / Misk kokan tarih dehlizinden
Hitabı hayat çizgisinden  / Kitabı hayat dengesinden 
Bir zerre hayat heybetinden / Akıl ki ; şaşsın hayretinden  

Aşık sen nasıl aşk erisin / Göyn soğuk aşk nasıl erisin    
Aşktan geri meşkten berisin / Dile aşk , süsleyen ; birisin !
Aşk-ı mahber de kim katibin / Mahber-i aşkta kim hatibin 
Nesib mi münasib nasibin / Hibedir Vâhib' ten teşbibin 

Maşuk zer-i kamil bir beden / Yar Mükemmildir kamil eden 
Aşk sende sırlı kefen ! Neden ? / Kim girer kefene ölmeden 
Kaç kurtul şerli cendereden /  Ki ; kamilü'l ayar nükteden  
Ahyardan ağyara nükseden / Gelsin aşk aşk-ı mahbereden 

Kanaat kapanmaz kanattır / Tahtsız baht açan saltanattır 
İtiraf güzel iltifattır / Şir yare özel serenattır 
Edep yok ise zaiyattır / Edep varsa edebiyattır
Kalem taş oyar zanaattır / Taşa değer katan sanattır 

Yanar yürek hazla har olur / Arz eder fazlı efkar olur 
Nüha yakar nüsha  kül olur  / Fuat muradına ram olur 
Aşktan nefes alan hiç olur / Saki sadr karar kalp göyn olur 
Göyn olan kalp nur- u pak olur / Kalbi sultan olan As olur 



UZUN BİR ŞİİR ...
( Aşk-ı Hançer başlıklı yazı bozcoban tarafından 30.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu