SON ÇIKIŞBahçelinin dünkü çıkışı bütün toplum kesimlerinde bir şok etkisi yaptı.
Durduk yerde ne oldu da....
Kürtler bile şaşkın!..
"eniştem beni niye öptü?"
gibi..ler... hepsi...
Söylenecek çok şey var aslında da...
Ama şimdilik kaydıyla,
bu günlük sözü tarihçi,
felsefeci ve yazar SADIK USTA'ya bırakalım:
Bazı çaylak gazeteciler veya siyaset bilimciler, bütün bu işlerin Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi için planlandığını söyleyip duruyorlar.
Ne yazık ki bunların ufukları öylesine dar ki zihinlerinin daha ilerisini ve taha tehlikelisini kavramasından korkuyorlar. Çünkü daha ilerisini kavradıklarında emperyalizm ve PKK boyutuyla düşünüp tavır almak zorunda kalacaklar. Anlayacağınız, bir süre daha dar alanda kısa paslaşmalarla takipçilerini oyalayacaklar.
Yeni açılımın adına koyalım mı?
Tayyip Erdoğanlar ve Bahçeliler ve artık daha kim katılırsa, emperyalizmin başlatmayı planladığı savaşa herkesi davet ediyorlar. Gelin katılın ve barışı getireceğiz diyorlar.
Halbuki bu bir bölgesel savaşa asker toplama çağrısıdır!
"Artık aynı tarafta olacağız" diyerek Apo'ya da el uzatılıyor.
Bunu göremeyenler teferruatlarla uğraşıyor...
Almancada yine bir deyim var:
"Tabağının ötesini görememek"
Yemekle o kadar meşgul olunca etrafta olup biteni görememeyi ifade eder.
Şaşkınlar olayın boyutunu göremiyor!
Sorun, Devlet Bahçeli'nin, Öcalan'ın Büyük Millet Meclisinde konuşma yapmasını istemesi değildir.
Sorun, Büyük Ortadoğu Projesinin önünde herhangi bir engelin kalmamasıdır.
Bütün bölgenin daha büyük bir kan deryasına dönmesinin önü açılıyor, haberleri yok!
Pentagon'un Kürt Senaryosu nedir?
Erdoğan-Bahçeli ve belki Özgür Özel'in CHP'si hangi senaryoda rol alacaklar?
Konu sanıldığı gibi akan kanın durması, barışın gelmesi falan değil.
Bu sadece içirilecek zehrin bala sıvanmasıdır.
Bazı gençler ve siyasi gelişmeleri derinlemesine okuyamayan çaylak politikacılar pek bilmezler.
Bir konu daha:
Sorun Kürt Sorunu'nun kimin çözmesi de değildir.
Sorun, çözümün emperyalizmin direktifiyle yürütülüyor olmasıdır.
"Sorun CHP çözmezse, fırsatı MHP'ye kaptırır" yaklaşımı, burnunun ötesini göremeyen siyasal körlük değilse eğer, oyunun parçası olmaya gönüllü olmaktır.
Açıklayayım:
1965 yılında Pentagon, Türk devlet yetkililerine adı sonradan Kürt Senaryosu olan, fakat aslında bugünkü gelişmeleri çok iyi açıklayan BOP projesi olduğu çok açık.
O dönemde hem Irak hem İran hem de Suriye Amerika'ya mesafeli. Amaç petrol yataklarını ele geçirmek.
Bu projeye Türkiye'yi dahil etmek için şöyle bir öneri yapılıyor:
İran, Irak ve Suriye bölünerek orada yaşayan Kürtlerle Türkiye'de yaşayan Kürtler özerk bir Kürdistan'da birleştirilecek.
Özerk Kürdistan, Türkiye'nin himayesine alınarak ortak bir federasyon kurulacak.
Bu bölme "savaşında" Pentagon'un yanında yer alacak Türkiye'ye ise petrol gelirlerinden bir parça verilecek.
Bu projenin içeriğini Em. Amiral Vedii Bilget, yıllar sonra Cumhuriyet gazetesine yazdığı bir yazıyla açıklamıştı.
https://mehmetaliguller.com/tag/vedii-bilget/
Türk ordusu bu senaryoyu reddettiği için gündemden kaldırılmıştı.
Ancak İran-Irak savaşı sürerken, Saddam'ın Halepçe katliamından sonra Pentagon, projeyi yeniden raftan indirmiş ve Türk devletine yeniden dayatmıştı.
Turgut Özal bu projeye teşneydi fakat Orgeneral Necdet Ürug'un ve Genelkurmayın reddetmesi üzerine olay bir başka bahara bırakılmıştı.
Sonra 1991-1998'de Irak'ın bölünmesiyle birlikte ABD dışişleri bakanlığı BOP projesiyle bölgede 22 devletin sınırlarının değiştirileceğini ilan etmişti.
Tayyip Erdoğan da "biz Ortadoğu Projesinin eş başkanıyız" demişti. Videoları internette bulunabilir.
Gel zaman git zaman, ABD, yeniden paraya sıkışmış olan Türkiye'yi bu kez bir başka zokayla avlama çalışıyor.
Olay çok boyutlu, işin içinde İran'ın bölünmesi, Türkiye'nin bölünmesi vs. var.
Konuyu uzatmayayım, AKP ve MHP'nin yeni açılımı, bir süre sonra Türkiye'yi kan deryasının içine sürükleyecektir.
Konu PKK değil, Amerika'dır.
Amerika Suriye'de bir ordu ve devlet kuruyor, onu yarına hazırlıyor ve şimdi senaryonun bütün aktörleri hazır olduklarını ilan ediyorlar.
İşin İsrail boyutu da var, fakat bu kadar yeter...
"Sadık Usta dış güçleri abartıyor. Türk ve Kürtler federasyon kursa bu sorun çözülür"
diyerek beni Kemalistlikle veya Milliyetçi olmakla suçlayan arkadaşlara toplu yanıt:
Değerli arkadaşlar, bugünkü koşulları iyi düşünün.
Şu anda Pentagon, Suriye'de, en modern silahlarla teçhizatlandırılmış 150 bin kişilik bir ordu kuruyor.
Şu anda Amerika, İsrail'in bölgesel bir savaşta stokları tükenmesin diye mühimmat yığınağı yapıyor.
Pentagon'un belgeleri birkaç gün önce sızdırıldı.
Burnumuzun dibinde İncirlik'te her an bir savaşa müdahale edebilecek miktarda Amerikan askeri hazır bekliyor.
Kürecik'te bölgenin en güçlü dinleme ve bilgi toplama radarı Amerika ve İsrail'e çalışıyor.
Pentagon, Suriye'de kurduğu ve onun üzerinden ilişkide olduğu PKK kadrosuna dolar üzerinden maaş ödüyor, onları tek tek dinliyor ve gözetliyor.
PKK'nın Pentagon'dan bağımsız hareket etmesi hiç mümkün değil, bırakalım buna yeltenmeyi, bunu zihninden geçiren kadroları anında tasfiye etmektedir.
AKP ve Devlet Bahçeli'nin MHP'si bir yıldır zulme uğrayan Filistin ve şimdi Lübnan'a yardım olsun diye Kürecik'i kapatamaz mı?
Ama kapatmıyor.
Hatta İsrail'e gönderilen ülkenin adını Filistin yazarak, yani alçakça takiye yaparak malzeme göndermeye devam ediyor. Bunların hepsi kayıtlı.
Göbeğine kadar Pentagona bağlı Irak Kürt Özerk Yönetimi mi bağımsız davranacak?
Suriye'deki PYD mi bağımsız davranacak?
Türk hükümeti desen, onlar da göbeğine kadar bağımlı.
Bakmayın Erdoğan'ın afra tafrasına, Trump'ın bir tehdidiyle rahip Bronson'u hapisten çıkarıp amerikan uçağına kadar teşrifatçılık yapmadı mı?
Bırakın bu zırva hayalleri.
Eğer halkçı ve devrimci bir iktidar kurulabilse, Türkler-Kürtler ortak hareket eder, Suriye'yle, Irak'la, İran'la emperyalizme karşı bir ittifak kurar ama bugünkü koşullarda bu mümkün değil.
Peki ne yapılabilir?
Halkçı, hakkaniyetli, adaletli ve devrimci bir iktidar kurulabilse ki bunun için çalışmak lazım, sadece Türk ve Kürtler değil, ezilen her yoksul insan rahata erer.
Sevgi ve dostlukla...
Sadık Usta
Bu konu daha çok su götürür.
Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır inşallah!..
(
Son Çıkış başlıklı yazı
Ali Arslan tarafından
23.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
