BİREY, AİLE, VE TOPLUMLUMSAL YAŞAMI  ETKİLEYEN BEŞ TEMEL FAKTÖRÜN TOPLUMSAL YAPI ÜZERİNDEKI ETKİLERİ ÜZERİNE.   
          KISA NOTLAR

1-Akıl ve bilim şüphe ettirir. Eğitir ve  doğru bilgileri buldurur ve öğretir.Teknoloji, iş, çalışma, üretim, ticaret...ve paylaşım  buradan doğar. 
Günümüzdeki tüm gelişmiş  demokratik ve uygar ülkeler akıl ve bilim açısından üst düzeyde olan ülkelerdir.

2-  İnançlar ise insanları ve toplumları ya cehennemle korkutarak ya da cennetle müjdeleyerek ve tapındırarak eğitir. 
Din güdümlü bir ahlak öğütler. Eğitim ve öğretim düzeyleri yeterice gelişmemiş toplumlarda, siyasi, yönetsel, dinsel ve ticari açılardan kolayca kötüye kullanılabilir.


3- Duygular ise ya sevdirerek ödüllendirir, ya da nefret ettirerek ötekileştirir. 
İnançlar ve duygular akıl ve bilimden daha güçlüdür. 
Hele içgüdülerse daha çok hayvani ve biyolojiktir. 
Mutlaka denetlenmesi gerekir. Her türlü etnik ve dinsel ayrımcılıklar daha çok halkın vatan, ulus, bayrak...gibi kutsallarını kötüye kullanma olasılığı ile ilintili olarak ortaya çıkar.

4- Töreler, gelenek ve görenek ise toplumca doğruluğuna inanılan  kalıplaşmış tutum, davranış ve alışkanlıklardır. Düğün, bayram, sünnet, kirvelik, doğum günü kutlamalari...böyledir. 
Ancak asla unutmamak gerekir ki; zaman değiştikçe töreler, gelenek ve görenekler de değişim ve dönüşümden kurtulamaz.

5-  Siyaset ise, can, mal ve yaşam güvenliğinin  korunması ve adaletin  sağlanması  için gerekli ekonomik,  idari ...ve  hukuki yapıyı oluşturur.

Bu beşinci faktör doğrudan devletin yetki ve koruması altındadır.
Genelde devletler ya havuç, ya sopa ya da ikisinin karışımı bir yöntem kullanırlar.

Havuç politikası, toplumu eğitip ikna ederek ve olumlu yaptırım araçlarını kullanarak yönetme esasına dayanır. Hukukun üstünlüğüne ve temel insan haklarına dayalı demokratik rejimlerin  yöntemidir. 
Gelişmiş toplumlar böyledir.

Sopa politikası ise, otoriter, totaliter, sultanist...ve diktatoryal  rejimlerin toplumu yönetme yöntemidir. 
Temelinde korkutma, zorla boyun eğdirme , boyun eğmeyenlere de şiddet kullanma politikasına dayanır. 
Geri kalmış toplumlar da bu sınıfa girerler.

Havuç ve sopa politikasını bir arada kullanan devletler ise hibrit rejimli toplumlardır.  Bunlara, sosyoloji dilinde, geçiş dönemi toplumlar denilir. 
Bu tür çalkantılı ve hibrit rejimlerde eğitim, ekonomi, üretim, hukuk, adalet, din.   anlayşları  ve kültürel  sosyal organizasyonları net olarak yerli yerine oturmamıştır.  
İdeolojik ve dinsel açıdan bir uçtan diğer bir uca kolayca savrulabilirler.

Hibrit rejimlerle yönetilen ülkelerdeki siyasi liderler genelde aklı ve bilimi değil duyguları ve inançları harekete geçirerek demogoji yani halk avcılığı yaparlar. 

Sizce Türkiye hangi sınıfta, rotası ne tarafa, nasıl yönetiliyor?

Karar sizin aklınızın duruluğuna, bilimsel ve ahlaki vicdanınıza aittir.
05.9.2024.

Prof. Dr Halil Çivi.
( Beş Temel Faktör. Alıntı. Prof. Halil Çivi başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 5.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu