01 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERI ÜZERİNE KISA NOTLAR...

01 Eylül 1945, 2. Dünya Savaşı'nın  sonlandığı yıldır. 

Bu savaşta yaklaşık 60 milyon insan ölmüştü.  

01 Eylül tarihinin Dünya Barış Günü olarak kutlanması, bundan 79 yıl önce, o zamanki adıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyeler Birliği (Bu günkü Rusya) nın önerisi üzerine başlanmıştır.

Ayrıca, Birleşmiş Milletler Örgütü, 1981 yılında aldığı bir kararla, 21 Eylül tarihini  ULUSLARARASI BARIŞ GÜNÜ olarak duyurmuştur.

Dünya ya da uluslararası barış günü kutlamalarının temel amacı, ulusal ve evrensel ölçeklerde  barışı özendirmek; her türlü savaş ve çatışmaların, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere, ülkeler ve toplumlar üzerindeki kıyıcı ve yıkıcı etkilerine dikkat çekmektir. 

Yüce Önderimiz M.K.Atatürk " Kesin zorunluluk olmadıkça savaş bir cinayettir." demişti.

Günümüzde, İsraildeki ırkçı, siyonist iktidarın Filistin-Gazze'de yarattığı büyük insanlık dramı bize, ulusal, bölgesel ve evrensel ölçekte herkes için  barışın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. 

Barış; herkes için , eğer olmazsa olmaz  yani yaşamsal olan su, ekmek ve güneş kadar kaçınılmaz bir gereksinmedir.

Peki barışı sürdürmek ve korumak için neler yapılmalıdır?

1- İnsan önce kendi bedensel, tinsel (psikolojik) varlığıyla, etnik, sosyal, kültürel ve  dinsel kimliğiyle, yani kendisiyle barışmalıdır. Kendisiyle barışık olmayan ve barış yanlısı olmayanlardan barışcı tutum ve davranışlar beklenemez.

2- Aile içi barış çok önemlidır. Aile içinde  eşiyle, çocuklarıyla, aile büyükleriyle, kardeşleri,  yakın akrabaları  hısım ve arkadaşlari ile barış, sevgi ve dostluk içinde yaşamak için çaba harcanmalıdır.

3- İnsanlar, köy, kasaba, kent ve büyük kentlerde de yaşasalar, yine de resmi ya da resmiyet dışı olarak, komşuları ve yakın çevreleri ile yüz yüze gelmek zorundadır. 
Bu nedenle, ırk, dil, din, mezhep, renk, cinsiyet, siyasi anlayış... farkı gözetmeden komşuları ve yakın çevresiyle barış, sevgi ve dostluk içinde, birlikte  yaşayabimenin yolları aranmalıdır.

4-  Eğitim, üretim, sağlık, güvenlik, yargı, sanat, kültür,  seyahat, spor, ibadet...v.b. faaliyetler nedeniyle başka insanlarla yüzyüze gelmek kaçınılmazdır. 
Eğer, güzel ahlak, adalet, eşitlik, kardeşlik, duygudaşlık (empati)  ...gibi çağdaş ve insanî tutum ve davranışlar esas alınırsa barışa ve huzura   katkı sunulmuş olur.

5- Temel haklar ve  yaşamsal özgürlükler, anasal düzen tehlikeye düşmediği sürece; insanın  kendi devletiyle, rejimiyle, toplumuyla ...her anlamda barış ve hukuka saygı  içinde  kalmaya ve yaşamaya çalışması bir yuttaşlık görevidir.

6-: Evrensel boyutlarda, başka toplumların yaşama haklarına, toprak bütünlüklerine,  inançlarına, etnik kökenlerine  dillerine, bayraklarına, kutsallarına... karşı saygılı olmak; fakat aynı saygı tutum ve davranışları başka uluslar ve toplumlardan da beklemek gerekir. 
Çünkü ulusal ve evrensel barış, ikisi birlikte daha kolay korunabilir.

Yüce Önderimiz  M.K.Atatatürk        "Yurtta barış, dünyada barış" diyerek bize ulusal ve evrense barışın  doğru yolunu zaten göstermişti...

7- Son olarak da şunu söyleyelim. Evrensel, bölgesel, ulusal ve yerel boyutta  makro ve mikro ölçeklerde siyaset üreten aktörlerin ayrıştıcı, bölücü, kargaşa yaratıcı, şeytanlaştırıcı ve düşmanlaştırıcı  siyasi argümanlar ve propagandalar üretmek yerine; evrensel ve ulusal boyutlarda, hakkı, ahlâkı, adaleti, demokrasiyi ve barışı ...önceleyen, savaşlardan kaçınan siyasi politikalara yönelmeleri gerekir.

Bu yazılanları hayal (ütopya) olarak görenle de olabilir. 
Ancak hiç unutulmasın ki insanlar hayal kurararak geleceği inşa edebilir ve yaşayabilirler. 
Hayali olmayanların gelecek için ufukları karanlık olur.

Bu duygu ve dileklerle herkesin, tüm insanlık aleminin 
D Ü N Y A    B A R I Ş   G Ü N Ü  K U T L U   O L S U N

Halil Çivi  01 Eylül 2024
( Dünya Barış Günü Prof Dr Halil Çividen başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 1.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu