ÖÐRETMENLÝK SANATI

Yazar; Yýldýrým Alkýþ               

Yayýnevi; Ýlahiyat

Yazar kitabýný hayata güzel anýlar býrakabilecek bir mesleðin sahibi öðretmenlere ithaf ederek baþlamaktadýr.

Öðretmenliði bir sanata benzetmesi mesleði olduðu yerden alýp daha da yüceltmesini saðlamýþtýr.

“En kutsal sanat” diye tanýmladýðý öðretmenliðin motor gücünü heyecan olarak belirtmektedir. Heyecaný olmayan bir insanýn harekete geçmesi mümkün deðildir.

Ücreti deðil eðitimi düþünenlerin ve bu uðurda fedakarlýk yapabilenlerin öðretmen olarak tanýmlanabileceðini ifade etmektedir.

“Eðitim fedakar öðretmenlerle yapýlýr.”

Kitap üç bölümden oluþmaktadýr. Öðretmenin sýnýf dýþýnda, okulda ve sýnýfta rol model olacaðýný belirten bölümler öðretmenlik sanatýnýn incelikleriyle nakýþ nakýþ iþlenmiþtir. Ve son olarak öðretmene mektup bölümüyle hayatýna dokunan öðretmene vefasýný göstermektedir.

Sýnýf dýþýnda öðretmen bölümünde yazar, öðretmenin kiþiliðiyle çevresinde nasýl bir etki oluþturmasý gerektiðinin resmini çizmektedir.

Hikayelerle konunun daha iyi anlaþýlmasýnýn altýný kalýn çizgilerle çizen belirtmektedir. Bir fincanýn evrimi, tek kollu judocu ve Cüneyt Baðdadi ile köpek hikâyeleri bunlardan bazýlarýdýr.

Öðretmenin statükocu olmamasý gerektiðini anlattýðý bölüm ise özgün ve cesur bir kiþilik olarak öðretmeni tasvir etmektedir. Öðretmenin yaranmak için, faydalanmak için öz deðerlerinden uzaklaþmamasýnýn önemini vurgulamaktadýr.

Bu bölümde en önemli gördüðüm konu ise öðretmenin güncellenen bir bilge olmasý gerektiðini belirten baþlýktý. Öðretmen, sürekli deðiþen bir dünyada yenilenmeyen bilgileriyle gençliðe bir þey veremez. Gençliði kuþatabilmesi için deðiþimi ve aþamalarýný iyi tanýmasý gerekir.

Okulda öðretmen bölümünde ise kiþiliði, ahlaký, bilgisi ve katma deðeriyle varlýðýný hissettiren bir insan tipolojisi verilmektedir.

Ortamý ve öðrencilerini tanýyarak etkili bir iletiþim diline sahip olabilen bir öðretmenin etkin olacaðý vurgulanmaktadýr.

Yazara göre öðretmen bilgisi, tecrübesi ve fedakârlýðýyla okula öncülük etmesi durumunda okulda bir deðer olabilecektir. Bana ne diyen sorumsuz bir kiþiliðin  öðretmenlik mesleðiyle uyuþmayacaðýný da belirtmektedir.

Yazar bu bölümde kendi hayatýndan kesitler sunarak anlatýma canlýlýk katmaktadýr.

Sýnýfta öðretmenlik bölümünde, öðrencilerine rol  model olacak þekilde davranmasýnýn  önemine deðinmektedir.

Plansýz öðretmenin verimsiz olacaðýna iþaret ederek etkili öðretmenin hazýrlýklý bir þekilde derse girmesinin önemini belirtmektedir.

Yazar hikayelerden ve sosyal platformlardan da yararlanarak yazýsýný zenginleþtirmektedir.

Öðretmenin imkanlar dahilinde deðerleri uygulamalý öðretmesinin faydalý olacaðýný kendi yaþamýndan örneklerle anlatmaktadýr.

Yazar son bölümü kendi hocasýna içinden gelen samimi duygularla bir mektupla tamamlamýþtýr. Mektup yüreðe dokunan bir öðretmenin neler yapabileceðinin göstergesi olarak ilgi çekici bir özelliktedir.

Yazar bu kitabýnda zamaný yakalayan, deðerlerle donanmýþ, kendini, çevresini, okulunu, öðrencilerini tanýyan bir olgunlukla sanatýný yapan öðretmenlerin hayata ve insana dokunarak ölümsüz olabileceðini ve toplumu deðiþtirebileceðini belirterek öðretmenliðe olmasý gereken deðeri vermektedir.

Seyit Ahmet Uzun