Sorsaydın Beni

Kol değil kalbinle, sarsaydın beni,

Düşte görsen hayra, yorsaydın beni.

Gül-i-zar sinenden, derseydin beni,

Seher yellerinen, sorsaydın beni.


Aşığın çaldığı, dertli sazıydım,

Dilinden dökülen, nağme sözüydüm.

Maşukta görülen, işve nazıydım,

Sazın tellerinden, sorsaydın beni.


Konuşurdum, sabaha dek, susmazdım,

Kırsanda gönlümü, sana küsmezdim.

Yel olsaydım, inan sensiz, esmezdim,

Bülbül dillerinden, sorsaydın beni.


Yâr geçemedim ben, gönül dağından,

Bade içemedim, kor dudağından.

Rengi seçemedim, irem bağından,

Derdiğin güllerden, sorsaydın beni


Ne anladın bilmem, sen sözlerimden,

Yürekte harlanan, bu közlerimden.

Deryaya akıyor, bak gözlerimden,

Çağlayan sellerden, sorsaydın beni.


Eda ile, cilve ile, itişen,

İki tatlı kelam, duyup yatışan.

Yanar dağlar gibi, yanıp tutuşan,

Sevdalı kullardan, sorsaydın beni


…..Meryem Keskin……

…..28.10.2024…….

…..6+5.11.hece…..

…..Murabba……


( Sorsaydın Beni başlıklı yazı Meryem Keskin tarafından 7.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu