TİCARETİN BÖYLESİ !

Bir kış günüydü.Buz gibi bir ayaz ortalığı kasıp kavuruyordu.
Sabah namazını kılmış düşmüştü yollara.O kışta , kıyamette pazar kurulmazdı ama çaresizdi.Yakın bir arkadaşından çok daraldığı için bir miktar borç para almıştı. Bugün akşama kadar onu vermesi gerekiyordu. Yarine kalamaz mıydı? Hayır kalamazdı. Söz vermişti salı akşamı vereceğim diye. Müslümanın sözü senet olmalıydı.
 "-Rabbım sana sığındım sen nasibimi bol ve helal eyle. Bütün din kardeşlerime helal rızık nasip eyle, bu kulların hep senden helal rızık istiyorlar" diye dua etti.

Pazar tezgahını kurdu müşterisini beklemeye başladı.Saatlar geçtiği halde siftah bile edememişti.Zaten bu soğukta pazara kimse de gelmemişti.Diğer arkadaşları az da olsa birşeyler satıyorlardı. Ama onunkine henüz bir müşteri dahi gelmemişti.Eli ayağı buz kesilmişti. Zaten zayıf ve nahivdi.Soğuğu yiyincede iyice küçülmüştü. Üzülüyordu. Akşam borcunu nasıl verecekti?. 

Bu kasabanın pazarı öğlene bitiyordu zaten. Saatına baktı vakitte gelmişti. "-Bir abdest alayım" dedi. Buz gibi suda abdestini adı. Tekrar tezgahının başına döndü.Yine gelen giden yoktu. "Namazımı kılıp tezgahı toplayayım bari" dedi.

Ezan da okunmaya başlamıştı. Tam namaza gidiyordu ki nereden gediğini görmediği yaşlı bir kadın "Allah rızası için bir sadaka..."diyerek avucunu uzatmıştı.Elini cebine soktu bir  lira çıktı. Başka parası da yoktu zaten. Yolda gelirken aracına mazot almış olan parasını da ona vermişti.Cebinde parası olsa daha fazla verecekti."Kusura bakma teyze başka param yok" dedi. Teyzenin yüzü gülmüştü."-sağol evladım kimse birşey vermedi ilk defa sen veriyorsun Allah birini yüz etsin "dedi.Nedense bu yaşlı dilencinin bu duası pek duygulandırmıştı kendisini. Aslında şu dakika içinde o da onun gibiydi. Cebinde bir kuruş parası yoktu. Akşamı düşünüyordu. "Allah büyüktür" dedi camiye girdi. Namazını kıldı gelip sergisini topladı.

Siftahsız kapamıştı tezgahını. Son tezgahı da arabaya yüklüyordu ki iri yarı bir adam yanında bir hanım ve babayiğit bir geçle çıkageldi. "-Dur...Dur topladın mı tezgahını sana zahmet olacak ama geriye indir. Ben birşeyler alacaktım."Beraberce indirdiler eşyaları. Adam kendine, eşine ve oğluna epeyce birşeyler aldı. "-Borcum?"dedi. Hesapladı yüz küsür lira tutmuştu. Küsürünü almadı."-İkramım olsun"dedi.Adam çok memnun  olmuştu. Yardım etti beraberce eşyaları yerleştirdiler.

Yola düşmüş geliyordu. Dilinde zikir...Elhamdülillah... Kalbinde şükür."RABBIM BEN SANA BİR LİRA VERDİM SEN BANA YÜZ LİRA VERDİN. HAMDOLSUN ALLAHIM sana." Bu para ile hem borcunu öder hem de evine birşeyler götürebilirdi."Sen alışverişini kullarla değil Mevla ile yap" diye mırıldanarak yoluna devam etti.
( Ticaretin Böylesi başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 10.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu