Aylak bir fırtınada kaybetmiştim seni,
Bir simyacı değildim ama;
Tenörü yüksek bir aşkla sevmiştim seni.
Gidişinle zamanın çarmıhına gerilmişti sıska anılarım.
Paslanmış bulutlar kadeh tokuştururken avuçlarımdan,
Sensizliğin koynuna, yoğurduğum gözyaşlarımı saklardım.
Gözlerimde yağmur yağardı,
Ruhuma sinen kokun ıslanırdı.
Yalnızlığın çarşafıyla örterdim, kokunun ıslaklığını.
Yosunlaşmış sesim ünlemsiz kalırdı.
Kimseler işitmezdi, çok pencereli yalnızlığımı.
Ben yine de seni arardım.
Bütün çiçekleri yüzleştirirdim rüzgârla
Hiç biri sen gibi kokmazdı.
Ve hiç biri cennetti yaşatmazdı.
Şimdi, sensiz termometresi bozulmuş bir cehennemdeyim.
Yüreğim yangın yeri.
Acılarımın tarifi yok.
Anlarım ayrılığın sancısını,
Ama anlatamam sensizliğin acısını.
( Sensizliğin Acısı başlıklı yazı Mehmet Sıddık KAYA tarafından 13.11.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu