Gidişinin felaketiydi ardında bıraktıkların
Acıların yumağında kördüğüm olmuştu bütün hayatım.
Geçenin saçlarını tararken yalnızlığım,
Kabuk bağlamaz bir yaraya dönüşmüştü sensizlik.
Uzaklardan esen rüzgârdı, kokunu odama taşıyan.
Kokun ruhuma sinmişti,
Hasretinin ateşi alevlenirken yüreğimde,
Anılardan uzak yaşamak mümkün olmazdı.
Ruhum darağacında asılı dururdu.
Yüreğimdeki yangını, bilemedi üstü başı dağınık bulutlar.
Her gün sağanak yağmurlardan acılar yağdırdı üzerime
Fırtınadan arta kalan tebessümlerin uykularımı kaçırırken
Rüyalarımı kanattırdı sensiz geçen geceler.
Şimşekler çakınca yüreğimden, karanlığın ardındaki sır perdelenirdi.
Gamzelerinde donmuş bir gülümseme yansırdı sihirli aynalara.
Tebessümlerinin mimikleri, merhem olmazken yaralarıma
Yalnızlığımın sayfa aralarında sevdiğimin kahkahası yankılanırdı, kulaklarımda.
Meğer aşkın bütün koordinatları bir gülümsemende saklıymış.
Meğer aşkın ateşi ile yananın ruhu yaşlanırmış
( Yalnızlığımın Sayfa Araları başlıklı yazı Mehmet Sıddık KAYA tarafından 4.12.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu