Ahmet Kemal
  •  13 Okunma
  •  0 Yorum
  •  0 Beğeni

EĞİTİMDE ÖĞRETMEN FAKTÖRÜ

EĞİTİMDE ÖĞRETMEN FAKTÖRÜ

A A Denemeleri 31 EĞİTİMDE ÖĞRETMEN FAKTÖRÜ



Eğitim üzerine yazılar:

EĞİTİMDE ÖĞRETMEN FAKTÖRÜ

Eğitim zorlu süreçtir. Öğretmen bu süreçte en etkili eleman. Ancak bu etki olumlu da olabiliyor, olumsuz da. Tüm imkanlara rağmen eğer öğretmen unsuru eksikse, yani mesleğinde donanım yoksunluğu yaşıyorsa eğitim aksayacaktır.

Bu süreç zorlu bir süreçtir evet. Öğretmen mesleğinde yeterli, araştırma ve öğrenmeye açık, okuma alışkanlığı olan bir tip ise ne ala. Aksi halde durum vahimdir. Eğitimin bu en önemli elemanı eğitim için bir engeldir. Tek başına bütün yapılan masraflara, sağlanan bütün imkanlara rağmen eğitim amacına ulaşamayacak, tam aksine yanlış ve aksi istikamete gidecek, yapılmak istenen her şey akamete uğrayacaktır.

Yıllardır ülkemizde öğretmen yetiştirmek bir problem olmuş, siyasiler yüzünden yetersiz öğretmenler eğitim ordusuna katılmıştır. Bu öğretmenlerin yetiştirdiği nesiller de yetersiz eğitilmiş, adeta eğitilmekten beter edilmiş, hiç eğitilmemişe nazaran daha kötü bir yere varılmış, olumsuz bir sonuç elde edilmiştir. Bu yanlış eğitim bütün umutları boşa çıkarmış, nesillerin kaybına yol açmış, anarşi ve teröre eleman yetiştirilmiştir.

1980 darbesinin yapıldığı ortamı hatırlarsak bunun 1970 kurslarda yapılan hızlandırılmış eğitimin bu dönem anarşi ve terör olaylarındaki etkisi daha iyi anlaşılmış olur. 1 ay, 1,5 ay gibi kısa zamanda yetiştirilen öğretmen kitlesi eğitime en büyük darbeyi vurmuş, o dönem gençliğini bu öğretmenler yetiştirmiş, bilgisizlik içinde yetişen bu nesil Molotof kokteyl yapmasını öğrenmiş, liselerde siyasi örgütlenmelere gitmiş, provokasyonların elinde oyuncak haline gelmiştir. Kimi öldürülmüş, kimi yaralanmış ve sakat kalmış, kimi ise hapishanelerde çürümüş, işkenceler altında can vermiştir.
1990’larda ise dönemin hükümetleri bir türlü dolduramadığı eğitim kadrolarını, başka meslek mensuplarıyla doldurmuş, onların yetiştirdiği nesiller de 28 Şubat post-modern darbesine malzeme ve eleman yapılmışlardır.

Bu her darbeden uygun birkaç yıl önce eğitimde yapılan bu yozlaştırmaların darbelere uygun zemin hazırlamada eleman sağlama ve malzeme elde etme operasyonları olduğu artık anlaşılmıştır. Demek ki eğitimde öğretmen unsur ve asıl onun eğitilmesi baş meseledir. Ne yazık ki bu konu siyasiler elinde oyuncak edilmiş, bir takım kötü niyetli kontrgerilla faaliyetlerinin oyuncağı durumuna düşürülmüştür.

Ülkenin geleceğini önemseyen iktidarlar için en önemli hususu nasıl eğitimse, eğitimin de en hayati, en can alıcı unsurun öğretmendir. Bu meselenin bam teli de öğretmenin yetiştirilmesidir. Bu yüzden eğitim akademilerinin organizasyonu, eğitim fakültelerinden sonra en az iki yıllık eğitim uzmanlığı eğitimi yapılmalı ve bu uzmanlık yüksek lisans olarak uygulanmalıdır.

Ayrıca eğitim ordusunda doktora öğrencilerine yer verilmeli, bunların bir yandan uzman öğretmen olarak görev yapması sağlanmalı, diğer yandan eğitimlerine devam ederek alanlarında doktora yapmaları sağlanmalıdır. Bu doktora sahibi eğiticiler Başöğretmenlik payesiyle zümre başkanlığı yapmalı, akademik kariyerlerine devam etmeleri sağlanarak, en yüksek noktaya ulaşmaları sağlanmalıdır.

Bu yolla eğitimin kalitesi sürekli artırılmalı, bu alanda bir yarış başlatılmalıdır. Ayrıca bu şekilde orta öğretimle yüksek öğretimin bağlantısı süreklilik kazanarak, eğitime bir devinim kazandırılmalıdır.

Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 20.10.2014

Ahmet Kemal

1957 -
2078

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

A A Denemeleri 31 EĞİTİMDE ÖĞRETMEN FAKTÖRÜ

Eğitim üzerine yazılar:

EĞİTİMDE ÖĞRETMEN FAKTÖRÜ

Eğitim zorlu süreçtir. Öğretmen bu süreçte en etkili eleman. Ancak bu etki olumlu da olabiliyor, olumsuz da. Tüm imkanlara rağmen eğer öğretmen unsuru eksikse, yani mesleğinde donanım yoksunluğu yaşıyorsa eğitim aksayacaktır.
Bu süreç zorlu bir süreçtir evet. Öğretmen mesleğinde yeterli, araştırma ve öğrenmeye açık, okuma alışkanlığı olan bir tip ise ne ala. Aksi halde durum vahimdir. Eğitimin bu en önemli elemanı eğitim için bir engeldir. Tek başına bütün yapılan masraflara, sağlanan bütün imkanlara rağmen eğitim amacına ulaşamayacak, tam aksine yanlış ve aksi istikamete gidecek, yapılmak istenen her şey akamete uğrayacaktır.
Yıllardır ülkemizde öğretmen yetiştirmek bir problem olmuş, siyasiler yüzünden yetersiz öğretmenler eğitim ordusuna katılmıştır. Bu öğretmenlerin yetiştirdiği nesiller de yetersiz eğitilmiş, adeta eğitilmekten beter edilmiş, hiç eğitilmemişe nazaran daha kötü bir yere varılmış, olumsuz bir sonuç elde edilmiştir. Bu yanlış eğitim bütün umutları boşa çıkarmış, nesillerin kaybına yol açmış, anarşi ve teröre eleman yetiştirilmiştir.
1980 darbesinin yapıldığı ortamı hatırlarsak bunun 1970 kurslarda yapılan hızlandırılmış eğitimin bu dönem anarşi ve terör olaylarındaki etkisi daha iyi anlaşılmış olur. 1 ay, 1,5 ay gibi kısa zamanda yetiştirilen öğretmen kitlesi eğitime en büyük darbeyi vurmuş, o dönem gençliğini bu öğretmenler yetiştirmiş, bilgisizlik içinde yetişen bu nesil Molotof kokteyl yapmasını öğrenmiş, liselerde siyasi örgütlenmelere gitmiş, provokasyonların elinde oyuncak haline gelmiştir. Kimi öldürülmüş, kimi yaralanmış ve sakat kalmış, kimi ise hapishanelerde çürümüş, işkenceler altında can vermiştir.
1990’larda ise dönemin hükümetleri bir türlü dolduramadığı eğitim kadrolarını, başka meslek mensuplarıyla doldurmuş, onların yetiştirdiği nesiller de 28 Şubat post-modern darbesine malzeme ve eleman yapılmışlardır.
Bu her darbeden uygun birkaç yıl önce eğitimde yapılan bu yozlaştırmaların darbelere uygun zemin hazırlamada eleman sağlama ve malzeme elde etme operasyonları olduğu artık anlaşılmıştır.Demek ki eğitimde öğretmen unsur ve asıl onun eğitilmesi baş meseledir. Ne yazık ki bu konu siyasiler elinde oyuncak edilmiş, bir takım kötü niyetli kontrgerilla faaliyetlerinin oyuncağı durumuna düşürülmüştür.
Ülkenin geleceğini önemseyen iktidarlar için en önemli hususu nasıl eğitimse, eğitimin de en hayati, en can alıcı unsurun öğretmendir. Bu meselenin bam teli de öğretmenin yetiştirilmesidir. Bu yüzden eğitim akademilerinin organizasyonu, eğitim fakültelerinden sonra en az iki yıllık eğitim uzmanlığı eğitimi yapılmalı ve bu uzmanlık yüksek lisans olarak uygulanmalıdır.
Ayrıca eğitim ordusunda doktora öğrencilerine yer verilmeli, bunların bir yandan uzman öğretmen olarak görev yapması sağlanmalı, diğer yandan eğitimlerine devam ederek alanlarında doktora yapmaları sağlanmalıdır. Bu doktora sahibi eğiticiler Başöğretmenlik payesiyle zümre başkanlığı yapmalı, akademik kariyerlerine devam etmeleri sağlanarak, en yüksek noktaya ulaşmaları sağlanmalıdır.
Bu yolla eğitimin kalitesi sürekli artırılmalı, bu alanda bir yarış başlatılmalıdır. Ayrıca bu şekilde orta öğretimle yüksek öğretimin bağlantısı süreklilik kazanarak, eğitime bir devinim kazandırılmalıdır.

Ahmet Kemal
Kayıt Tarihi : 20.10.2014
( Eğitimde Öğretmen Faktörü başlıklı yazı EDİP GÜL tarafından 3.12.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu