Şehir ehli tanımaz mı zahitleri?
Yanımdayken duymadığın ağıtları
İsmine yazılan şiir mi sandın?
Dediler söylenme, hayra yor çıkanı
Sen kendini bilmeyene sor Çalabı
Usanmadan yüreğine kor çalanı
Okyanustan bir katre döker mi sandın?
Telaş ile geziyorken her cenahı
Korkuyorum ya tutarsa bir gün âhı
Yollarından devşirirken bin günahı
O mahmurlu gözleri siler mi sandın?
Hani duymazsın da tükeniyor vadem
Bu halimle sınanmıştı Benî Âdem
Kirpiğin közümle tutuşmuyor madem
Buzlarım bakışınla erir mi sandın?
Sana şahit kuşlar ufkuma ahenktir
Seni yazmak bir nevi kağıtla cenktir
Sükûtun gözümde kaç damlaya denktir?
Beni benden olmayan bilir mi sandın?
Sabahım, akşamım, tükenmeyen virdim
Tozlu divanları ayağına serdim
Bir şey yoktu elimde her şeyden verdim
Gönlü fakir, ekmeğini böler mi sandın?
Sevmesen de kabul et kusurlarımla
Şehri kuşatırım puslu surlarımla
Birgün ben de göçerim bu sırlarımla
Terziler kefenimi diker mi sandın?
Haddime mi sorgulamak Mevlayı
Kuluna bahşeden O’dur en evlayı
Sorarlar "Nasıl bilirdiniz mevtayı?"
İnsan geldiği gibi gider mi sandın?
Serveran