Sahipleneceğiniz bir kedi veya köpek kendinize
verebileceğiniz en büyük hediyelerden biridir, onlar tanrı misafiridir. Sizi
koşulsuz severler, her türlü ruh halinizi anlarlar, tüm yalnızlığınızı
paylaşırlar, onlarla konuşur ve gülersiniz, onlara sarılır ağlarsınız, koynunuzda veya hemen yanınızda size
dokunarak uyurlar, elinizi uykuda atarsınız tüylü dostunuza dokunur orada
olduğunu hisseder, huzurlu uyumaya devam edersiniz. Sizi depresyona girmekten korurlar,
yaptıkları türlü yaramazlıklarla, komikliklerle sizi güldürüler, hiç
sıkılmazsınız, kendinizi dinlemenizi ve sürekli kendinizi düşünmenizi önlerler. Bir kedinin mırlaması bin
antidepresan gücündedir. Bir
hayvanı severseniz bir daha merhametsiz, bencil, acımasız
olmazsınız, yufka yürekli bir insan olursunuz.
Baktığımız hayvanlarımız ömür boyu hiç büyümeyecek çocuklar gibidir, onlar tanrının yarattığı muhteşem yaratıklardır. Bu hayatta yapabileceğiniz en büyük kötülük ise sahiplendiğiniz hayvanı terk etmek veya sokağa bırakmak olur, sizden başkasını bilmeyen, tanımayan, yaşamak için size tamamen muhtaç bir canlıyı bırakmak ruhunuzun bir kısmını öldürmekle eşdeğerdir. Belki yeni sevgiliniz istemediği için, belki taşındığınız yeni ev yüzünden, başka birçok sebepten hayvanınızı bırakmak isteyebilirsiniz, inanın hiçbir sebep hayvanınızı bırakmaya değmez, eğer hayvanınızı gerçekten çok sevdiyseniz yaşayacağınız vicdan azabı peşinizi bırakmaz. Hanımlar, hele bir erkek için asla yapmayın, hayvan sevmeyen insanlardan uzak durun, onlardan korkun hatta, ruhlarında onarılmaz yaralar vardır, merhametsizdirler, bencildirler, gerçek sevgiyi bilmezler, sizi de gerçekten sevemezler.
İnsan nasıl çocuğunu bırakamazsa size tamamen bağımlı
hayvanını da bırakmamalıdır, onların hayatı bize göre daha kısadır, onlar
yiyecek su ve sevginizden başka bir şey istemezler. Bu iyiliği kendinize yapın,
hayatın daha güzel, daha yaşanılası hale geldiğini görecek ve bana teşekkür
edeceksiniz.