biliyorum, sen şimdi
ellerinle kapatıp bu şiiri, sımsıcak
dizlerinin üstünde tutacaksın belki

şimdi
en başa dönme vakti,
düş ve yolculuk bitti...


I-
Gökyüzünden bulutlar
Yeryüzünden kuraklıklar geçer...

Yollar insanlardan
İnsanlar yollardan geçer...

Tarih tozuna
Yağmur bulutuna
Ateşler külüne döner...

Üşür umut, yorulur coşkular
Aşk da susar... Susar
Suskunluk da bir yerde
Ki bir ışıktır düş-
ünce hayat üstümüze hantal gölgesi ile
kırılır, söner...

Ve zaman, anın tetik boşluğunda
Çekip gider...


II-
Bir yaşamı karşılayan hiçbir şey yok sesimizde
Her şey buharlaşacak kadar bulutsu
Ve bir duman gibi savrulup gitti çocuksu sevinçler de...
Ömrümüz bizim şimdi
Kırık bir dal parçası
Şu kirli hayatın orta yerinde


III-
Beni sorma
Düşe kalka yürür
Azala çoğala büyürüm

Beni sorma
Toz olur dağılırım

Bağıra bağıra susar
Susa susa bağırırım

Çünkü öğrenmek için hayatın tufanını
En talan ve en alabora sokağından
Geçeceksek eğer
Dilimizde küfür
Yürekte aşk
Gözlerimizde mavzerlerin gümbürtüsü olmalı

Ve bir bıçak gibi ışıldamalı alnımızda
Onurun ve namusun masmavi usturası...


IV-
Fahişeler yüzü tükürülmüş geceyi arşınlıyor yine
Aşklar da aşksızlaşıyor giderek...

Dostluklardan pusular, puştluklar
Ayrılıklardan ihanetler geçiyor...

Ve bu kent
Bir köpek gibi yaralarımızı eşeleyip dururken
Alaycı bir ifade takınıp siktir çekiyor
Bütün ağrılar merkezinde...

İşte bu yavşak anın en rezil utancıdır
Yani insan dünyasının o en aşağılık dramı

Ve şahdamarında onurun, kahpe hançer saplısı...


V-
Dağlardan kurşunlar
Varoşlardan suskunluklar
Devrimlerden bozgunlar geçiyor

/ içimden yar...
İçimden
Mavi gülüşü ile
Bir gerilla geçiyor... /


VI-
Artık kimse
Tökezleyen bir ömrün artığında
Yeni bir hayata başlayamayacaktır

Herkes
Başlayan bu yeni günün sabahına
Bir yumruk gibi
Atılacaktır...


VII-
Ey,
Dinle,
Hayat!

Yenildiğim bütün yenilgilerin(!)in içinde
Namuslu bir kavgam kalacak
Ve ben ölürken ölümümü
Yüzümde güneş ışıldayacak benim

Çünkü aşk ayazlardaysa artık
Ve ışık kırıldıysa karanlık sularda
Harladım içimdeki çocuğu
Bu soğuyan dünyada...


VIII-
Sönmüşse ışık ben yanmışımdır
Bitmişse aşk, kalmamışımdır...
Tükenmiş
Kalmamışımdır...


M.H
nisan-2o1o
( Serencam başlıklı yazı mehmet-hursi tarafından 25.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.