Bozkır illerinde, ipek saçındanSırma beliğini tarar bir gelin.
Kehribara çalan altın tacından
Alın teri damlar emekçi kulun.
Çeyiz sandıkları her gelen yazda
Elleri kınalı kızları bekler.
Esmer güzellerin umudu güzde,
Serçe edasıyla çarpar yürekler.
Sabah ezânına sema alışık,
Kadın, erkek, çocuk güler yüz yüze.
Mahmur bakışlarda parlayan ışık
Çoban yıldızıyla gelir göz göze.
Yağız Atlar koş'un rüzgâr yeleli
Ekin tarlasına çıkalım yola.
Nebâhat yürüsün bizden evveli,
Cümle börtü-böcek girsin kolkola.
Karınca misâli bilekler fora
Seyrek şakaklarda aklar karışık.
Yanık türkülere tütsün cigâra,
Efkâr bulutları olsun sarmaşık.
Rabbimin nimeti: buğday sarısı!
Rengine aşiyan göçebe Kuşum.
Göğsümde gezdikçe bu can Arısı
Şükürle, saygıyla eğilir başım.
05/07/2014
KIRŞEHİR
(
Başak Sarısı başlıklı yazı
ali-gorgan tarafından
5.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.