"Türk Dil Kurumu 2024 yýlýnýn kelimesini “kalabalýk yalnýzlýk” olarak açýkladý. Ankara Üniversitesi Ýletiþim Araþtýrmalarý ve Uygulama Merkezi (ÝLAUM) iþ birliðiyle, alanýnda uzman isimlerden oluþan Deðerlendirme Kurulu tarafýndan belirlenen 7 kelime/kavram Türk Dil Kurumu internet sitesinde halk oylamasýna sunulmuþtu.

Oylamaya deðer bulunan kelimeler “kalabalýk yalnýzlýk”, “merhamet”, “yabancýlaþma”, “algoritma”, “yozlaþma”, “yapay zekâ” ve “dijital yorgunluk” olarak belirlenmiþti."

Benim için sürpriz bir karar  olmadý,bundan sonra bu kelimeyi sýk sýk duyarýz çünkü içerisinde yaþýyoruz.Anadolu kültürümüze hiç yakýþmayan  kelime aslýnda çünkü bizler inancýmýz ve örf-adetlerimiz gereði sosyal olmayý,yardýmlaþma ve paylaþmayý insan olmanýn merkezine koyan milletiz.Çat kapý komþusunun evine giren,akrabasýnýn evinde bir ay misafir kalan,yaralý düþmanýna bile merhamet besleyen milletin evlatlarýyýz.

Bazý kiþisel geliþim uzmanlarýnýn ve  aile danýþmanlarýnýn "sen þusun,sen busun"diye sýrf bireyselliði ön plana çýkartan gaz verici açýklamarýný da son derece tehlikeli   buluyorum.

Ayný tabaktan yemek yemek þöyle dursun,sofralarýmýz  ve yemeklerimiz ayrýldý mý,ayrýldý.

Eskiden çocuklar beþ-altý yaþýna kadar ana babasýnýn yanýnda yatardý,oynaya oynaya,koyun koyuna;þimdi bebekler doðar doðmaz odalarý ayrýlýyor mu,ayrýlýyor.

Yeni evlenen çiftler de dahil,yataklarýný ayýrýyorlar mý,ayýrýyorlar.

Çocuklar analarýndan ayrýlýp 'anaokullarýna', yaþlýlarýmýz  evlatlarýnýn yanýndaki huzurundan ayrýlýp 'huzurevlerine' gönderiliyorlar mý,evet.

Küresel çapta sosyal medya mecralarý insanlara kalabalýk hissi veriyor mu,veriyor.

Bilim ve teknoloji ýþýðýnda  herkes kendi   dertlerinin farkýna varýp çözüm bulabiliyor mu,bulabiliyor.

Son söz Cahit Sýtký Tarancý'nýn:

"Geniþ, siyah gölgesi hayatýmý kaplayan,
Tepemde kanat germiþ bir kartaldýr yalnýzlýk.
Kalp çarpýntýlarýyla günleri hesaplayan
Bir benim, benim olan bir masaldýr yalnýzlýk."