SİSTEMATİK İZOLASYON

       İzole olmak yalıtımla alakalıdır . Evine Öyle bir yalıtım yaparsın ki hava sıkışır kalır ve ısıttığın hava senin cebine tekrar ısıtmadığın hava bedeli kadar kalır. Bulunduğun ortama sıkışarak kalmak aslında senin ekonomik ferahlığındır..
       Bazen de izole olmak İnancı gereği yapılan bir faaliyet olarak arınma anlamına gelir. Kendi insanlardan izole etmek gerek hristiyanlıkda (recluse) keşiş olarak gerekse islam inanışında kamil insan olma mertebesine ulaşma aracı olduğuna inanılmıştır.    
       Hristiyanlık da canlıyken ölü hale geçiş kendi iradesi ile dul kımsesiz kadınların barınacak yeri olmayanların bir tercihi gibi uygulamaları gözükse de tüm şehrin hastalık ve kötülüklerden korunması amacı ile adanmış ömürlerin izalasyonu ile  sağlandığına inanılmıştır Törenlere kapısı sonradan örülen hücrelere konulur ışık penceresi ve yemek bırakılan bir penceresi bulunurdu. Sosyal dayanışma aracı olarak sadaka niyetine belediye yada ahaliden kimseler tanrı yoluna adanmış bu ömürlere yiyecek yardımında bulunurlardı. .Bu tür izalasyonda arınma yanında sosyal dayanışma sosyal güvenlik uygulamasına benzeyiş gibi kişiye özel  faydaları var..
        İslam inancında ,yaşam alanı altına hücre benzeri kapalı alanda  kişi kendini kendisinden bile arındırırken tanrıya kavuşma inancı, kötülüklerden uzak kalarak, nefsani terbiye aracı olarak bu izalasyon halini kullanılmıştır. Halktan uzaklaşarak, hakka ulaşımda denilen bu halvet hali sünnet gibi değerlendirilse de süreklilik arz etmemeli şeklinde de bir kısım  belirlemeler vardır. Topluluk içinde yapılan ibadetin değeri hakkın batıla üstünlüğünün gösterisi için halktan kopmamak gerekir. Derler 
            Yahudilik de Hz Musa nın daga çekilip gelmesi gibi haller de münzevi bir yaşama örneklik teşkil etmektedir. Hatta neredeyse bu çekilmelerden birisinde egemenliğinden oluyordu .
            Budizm de  belli dönemlerde dağın tepesine de kurulan ibadethanelerde izalasyon ile nirvana ulaşıldııgı ve ruh dinginliğinin sağlandığına inanılır..
            Tüm inanç sistemlerinde 36.5 derece insan ısı ve ışık  kaynaklıgından uzaklaşarak, ruhsal dinginlik sağlanmak istenmiş ve hatta bu dogrultuda aclıkla bedensel eziyet çekilmesi de dinginliğe katkı sağladığı düşünülmüştür
             Tüm bu izalasyon hallerinde bedensel ruhsal ekonomik bir kısım kişisel faydalar sağlanır .Hukuk kurallarının ilahi boyuttan insani boyuta indirgenmesi ile tecrit edilme cezalandırma yöntemi olarak da kullanılmaya başlamıştır. Bu haliyle fayda kişisel zarara dönüşürken toplumsal fayda sağlanmaya çalışılmıştır..  
            Toplumsal fayda için İzolasyon olsa bile , kendine özgü ve sadece kural koyucuların belirlediği strateji ve içerik deyken ,evrensel içerik taşımadıgında toplumun zararına ,kural koyucuların yararına izalasyon sağlar. Dış mekanlar hücreleşirken  içerde bulunan mekanlar saraylaşır. Bu durum artık toplumsal izolasyona dönüşürken,oligarşik hürriyetin tepe noktası,tüm toplumdan daha büyük alan taşır..
              Almanya 43.000 USD Japonya 40.000 USD kişi başına düşen milli gelirleri  ile savaşlardan, maglup çıkmasına ragmen Türkiye yi kat be kat  geçtikleri kafamıza vurulmaktadır. Suç sanki milletinmiş gibi yöneticlere kesilmesi gereken fatura,millete kesiliyor…
             Türkiye ye mahsus  olmak üzere yıllara dayalı olarak bir izolasyon hali uygulanıyor ki aklımız almıyor .
              Bu coğrafya da kötü yönetilmek kader gibi gösterilmektedir.17.Yüz yılın başından itibaren padişahların ,kardeş katli kuralı ve  yeniçeri kalkışmalarının korkusu altında ezilen yöneticilerin baskısı  , basiretsiz korkuları olan yöneticileri doğurmuştur..Milli unsurlar geri çekilirken,yabancı dil bilen azınlıklar yönetimde ön plana çıkarak ilişkiler ağı etkili olmaya başlamıştır..Devlete ait en mahrem bilgi sahibi olarak , röntgen filmine sahip . Bilgi servisi ,asker sevk ve lojistiği ,mühimmat varlığına dair bilginin  haçlı ülkelerine servisi ile dış saldırı tehdit ve tehlikeleri süreklilik arz etmiştir.  Tehdit sürekli gösterilince ,Halka karşı sıkı politikalar uygulanmıştır..Sıkı politikalar yönetememeyi ve halkın bezginliği ile fakirleşmeyi  sonuç olarak çıkarmıştır. 
           Hukukun insanileşmesi ,hukuk hakimiyetinin var olmaya başladığı 20 yüzyıl geldiğinde "artık Padişah kulluğundan, vatandaşlığa geçtik, kurtulduk " derken bu sefer yöneticilerimizin geçmişten gelen korkuların ,yönetim kadrosuna sağladığı rehavetin farkına varmaları ile sistematik olarak bu korku ve korkuya dayalı algı kullanılmıştır. YÖNETEMEMENİN İDARESİ ,diyeceğimiz bu hal hukuksuzluğun,kendi  hukukunu oluşturmuştur..
            Ortaya salınan  korku ve algılarla hür gibi gözüksek de bir türlü hür olamadık 1929 yılı geldiğinde Hitler Stalin Mussoloni gibi ülkelerin saldırgan tutum ve üstünlük iddiaları, 2 dünya savaşının ayak sesleri duyulunca yine “kul kulun kuludur” şeklindeki kuralın ,gölgesinde yaşadık.
            2. Dünya savaşı bittiğinde “tam rahatladık” diyecekken ,SSCB nin istilacı yaklaşımları ve bunun yarattığı  korku yine idarecilerin  eline bir koz vermiş “güvenlik asayiş “birinci öncül algısı oluşturularak , hep izolasyon kuralı oluşturulmuştur.     
           Haliyle yönetici sınıfının efradı ve yakınlarına dayalı hukuki gibi gözüken izolasyona dayalı oligarşik yapı ortaya çıkmıştır..Sağcı ya da solcu olman farketmez.Şehir kulübünde oturanlar yada cami cemattinden gelenler izaladyondan kurtulmak yerine izolasyonu kendi lehine kullanmışlardır.Hal böyle olunca Ordudan arındırılmış ,ABD  güvenliğine sevk edilmiş Almanya ,savaş mağduru olduğu halde bizi hürriyet ve ekonomik gelişmişlik anlamında önümüze geçmiştir. Oysa Hür teşebbüs şeklinde oluşmaya çalışan uçak sanayi bizde başlamış ama yine bizde batırılmıştır Gelişmekte olan silah sanayi,  filistin ve pakistan mücadelesine el altından destek verirken ,Sütlüce de Silah sanayi sahibi ile beraber uçurulduğunda sene 1948 di..Tam 1 ay sonra da Türk halkına izolasyona alanlar ,İsrail Devletini tanımıştır..
             Yaratılan SSCB  korkusu toplanan her verginin %60 nın doğrudan veya dolayısı ile Amerikan savunma sanayısıne katkı sağladıgını fark ettiğimizde iş işten geçmişdi. İzolasyona karşı demokratça geldiğini söyleyenler ,yeni izolsyonun hem sebebi hem faili olduğunda takvim 1961 i gösteriyordu..Oluşturulan paralel istihbarat örgütünün ,servis akışı direk ABD ne baglı olarak giderken ,Türkiye ye yansıması,kardeş kavgası ile yeni izolasyon ları d getirmiştir.Sağcı solcu diye şematize edilenler birbirini katederken mezhepçilerde ,etnikçilerde farklı kanaldan yeni mağdurları oluşturdular...
         Bizde her dönem ortaya çıkan güvenlik tedbirleri yeni bir izalasyonun katsayısı olarak karşımıza cıkmıştır ..Bu hal yöneticilerimizin öyle hoşuna gitmiştir ki milletin inimi inim inlemesinin hiç bir anlamı yoktur.. 
          Hukukla var oldukları makamın kurtululuşunu "güvenlik tedbirleriinin sıkılaştırılması" kuralına baglanması bizi diğer ülkelerin hep ardında bırakmıştır..
         Ekonomik olarak bizi geride bırakan Kore  1950 sonrasında 10 aileye vergi muafiyeti sağlayarak ,ekonomik kalkınma modeli geliştirmiştir.Dünyayı sırtında taşıyan Hundai ,Samsung Kia gibi markalar oluşmuştur..Bizde her dönem izolasyona bağlı vergi af ve tahsil edilmez kredi hibelerle zengin oluşturduk ama dünya markası olamadılar..Varlıkları dönemsellikden öteye geçemeyen dünya yüzsüzler listesine aday çıkardık .. 
            Şimdi öyle bir izolasyon uygulamasına takıldık ki demokrasi inancı gereği yapılan uygulamara karşı aykırı cıkan seslerin kitlesel ulaşma katsayısı fazlaysa hemen soruşturma ve koğuşturmalara ugradıgı görüyoruz.. Şöyle geçmişe doğru bir baktığımızda ATO  Başkanı Sinan AYGÜN ,Kredi kartlarındaki yanlış uygulama faz ve kart bedelleri ile ilgili öyle çarpışıyordu ki bir baktık adamın evine baskın yapıldı .Hela da tabancasını unutmuş gibi haberler sonrası münzevi bir şekli andırırcasına tutuklanmışdı..TBB eski başkanlarından Av Metin FEYZİOĞLU  Adli yıl açılış konuşmasında türkiyenin en seçkin insanlarının olduğu toplandı salonunda Türkiye nin en kudretli kişisine"... dinleyecek sin sayın Cumhurbaşkanı.." dedikten sonra kişisel bütünlüğü olan bir özgüven patlaması zannetmiştik .Oysa patlayan balonmuş tutuklanmadan da makam suretiyle de izolasyon sağlanabilire örnek oluşturdu..
             Yerküre hukuksuzluk uygulamarı,Kim içeri giriyorsa (radara girme anlamında) izalasyona takılır ve oluşturulan bilgi havuzuna olan yada olmadıgı halde sonrada tesbit edilen günah havuzu verileri burun halkası olarak kullanılır.. Burnuna halka geçecek versiyondaysan toplumsal kabul görmeyecek, ahlaksızlık -suç ve terör örgütü ilişkileri-kara para ilişkisi -cinsellik kokan ilişki-kaçak yapı -gibi gayri nizami davranışlar bozukluğuna dair tesbitler izolasyon aracı olrak kullanılır...
               İzolasyon bir yönetim aracı olmaktan ziyade işkence aracı olmuştur..Seçim ,sistematik izolasyonun hakim olduğu ülkelerde hükümet değişimi anlamına değil musluk başının değişimi anlamına gelir

Torun Halili
( Sistematik İzolasyon başlıklı yazı HALİLİ tarafından 22.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu