Eski Giyer...
Önce kuru incir ve portakallarımız geri döndü Avrupa pazarından. Birkaç gün önce de seçemediğim hayli tarım ürünlerimiz geldi geri, yine beğenilmemişler.
Bu haberlere üzüldüm tabii, bu konudaki düşüncelerimi yazmaya çalışacağım:
Köylü çocuğu olmama karşın ilkokulu bitirdikten sonra köy ile, tarım ile ilgimi kesmiş gibiyim. Çocukluk yıllarımda ne tarım ilacı bilinirdi köyümüzde, ne de bunların nasıl kullanılacağını öğreten birisi bulunurdu.
Su altı denilen küçük bir bölgelerindekilerin dışında geniş tarlalarımızın hepsinde kuru tarım yapılırdı.
Traktör girmemişti daha köye. Tahıl, kara sabanla ekilir, tırpan ya da orakla biçilir. Kağnıyla taşınır, dövenle işlenirdi. Yani tarımımız, binlerce yıl önce bu topraklarda yaşayan Hititleri bir adım bile geçememişti.
Bu yüzden az üretilirdi ama en gelişmiş ülkelere satsan geri dönmeyecek kadar hilesiz hurdasız, sağlamdı ürünlerimiz.
**
Günümüzde ziraat mühendisi yetiştirdik, alanında iş veremediğimiz için onları köylere öğretmen olarak gönderdik. Elimize tarım ilacı geçti. Ölçüsü tartısı nasıl olacağını bilemediğimizden önce toprağı, sonra yetiştirdiğimiz ürünü zehirledik.
Göletler yapıp su sağladık, suyu da kullanmayı beceremedik. Harran Ovası’nı gezerken görmüştük. Uçsuz bucaksız tarlaya Atatürk Barajı’ndan elde edilen bolca suyu bağlamışız, iki kadının eline verdiğimiz küreklerle tarlayı sulamalarını beklemişiz. Kadınların suya güçlerinin yetmediği için tarla bataklığa dönmüş. Gide gide sulanan topraktan ürün almayı beklerken toprağın
kireçlendiğini görüp şaşırmışız.
Özetle:
Mühendislerimize köylerde iş verip suyun, ilacın nasıl, ne ölçüde kullanılacağını çiftçilerimize öğretemiyoruz. Kaba tabir ama: “Eski giyer yok gibi, Yeni giyer b.k gibi” derler. Bulamadığımız günlerde Hititleri geçemiyorduk. Bulduk, bu kez de yüzümüze gözümüze bulaştırdık.
Özenle yetiştiriyoruz, en görkemli ambalajlarla gönderdiğimiz ürünlerimizin neden beğenilmediğine şaşıp şaşıp kalıyoruz.
Hatamızı araştırıp düzeltmeyi aklımızın ucundan bile geçirmiyoruz…
(
Eski Giyer... başlıklı yazı
RasimCANBOLAT tarafından
3/10/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.