Belki bir telaşlı z/amanın ıslak kırmızı y/anıydım. Gecikmiş bir mısraydım işte, Son kafiyenin geç kalmış imgesinde güneşe uçuşan bir kelebek. Pembe çiçekli bir sevda dilediğin son şiirin.
H/aksız ,en illegal, en yasak. Gözyaşlarımdı mürekkep olan o sayfaya, Bizli dizeler y/aktığım. Boynumdan d/ar z/amanlar da asıp sevgimi, S/allanıyordum, pençesinde bir demir halkanın.
Kırıldı gece... Kırıldı mühürlü bir yakamoz... Parmaklarının ucunda. Nefesin kesik kesik nefesim de.
Öyle içimdesin ki dedin. Öyle ruhumda, deli ,delim, asi kasırgam, yapma! Utanıyorum ! Diye hıçkırdığımda yetim yağmurlarımda. Utanma! Başımın tacından mı utanıyorsun diye sordun? Sonunda ölümde olsa bu yolda beraber yürümeliyiz. Sağanaklar biriktirdim avuçlarımda,senden habersiz. Lâl ve usul usul gamzelerimin en derinlerine gömdüm. Başka bir tene günaydın dediğin sabahlarında. Başka bir uykunun zincir vurulmuş, ama yasal kollarında.
Ayrı dikenli telli şehirlerde. Ama aynı göğün altında. Ayrı secdelerde,ama aynı dualarda dedim. Sadece özlesek, ama sadece sevsek. Nedensiz, niçinsiz,sebepsiz ama hep uzaktan kimsesiz.
Kıyamam sana dedi. Ya ben kıyabilir miydim? Hiç kirli olmadı, goncam diye seslendiğim kelimelerim. Hiç kimseye kelepçeli düşlerinde, Ya ben kelepçeli düşüşlerimde erkeğim demedim.
Melekler savaşamaz, diye haykırdım. Melekler susar ve ölür. O güçlü canında, adında, yanında, anında, koynunda. Çünkü; evlisin, kelepçelisin. Çünkü;yastığında onun kokusu var , dedim. Çünkü;birikmiş yıllar ömründeyken saçlarında dolaşan başka rüzgârlar var.
Ah! Bu ıssız kıyıda hicranlarıma bırak gideyim. Bırak ! Kanayan yamaçlarına serpilsin kaybolan umutlarım. Bırak !Yaralı yüreğim kadar yakar mı artık cehennemler? Bırak! Solduğum bir mayıs gecesi simsiyah sislerde ölsün öksüz serçelerim.
Prangalı bir kıyametin gizli harfleri kardelen yüreğimi vurdu nasılsa. Dipsiz bir kuyuya salıyorken kelebeklerimi. Bilir misin diye sordu yüreğim, seslendi avaz avaz bilir misin? Elinle sevdanı ellere yollamayı? Elinle gökkuşaklarını siyaha boyamayı? D/üşüyorum diye fısıldadım. Sıcacık yuvandan uçurumların kıyısına. Sürgün, yangın aşk bu mu?
Esmer bir ölümle baktı gözlerime Şahdamarımdan daha yakın adın, dedi. Tut şimdi bizi! Kanama, kanatma sargı tutmaz yokluğun. Seni sevmek için senden izin almadım ki asla! Gidersen sevmez miyim sanıyorsun sonsuza kadar giydirdim. Yüklendim bir sevda masalını omuzlarıma korkma! Korkma!
Bırak! Bir yanım zemherilerde titresin. Tut ellerimi bırakma! Bir yanım seninle hep baharlarda. Sakın yapma! Diye bulutlandı nemli gözleri sonsuz bir çıkmazda. Hadi uyu! Hadi uyu! Aşk sorgulanmamalıdır asla! Aşk yargılamamaktır, belki bu yüzden kendime etmediğim dualarım soluklarında. Seni sen olduğun için değil ,melek olduğun için sevdim, ruhum ruhunda.
YASEMİN CANAN...
Bir virgüllük soluklarımda ,tükenirken bir melek kelepçelerinde. Yok sayılmanın namlusunu şakağına dayamakmış aşk. Prangalarının deli divane alevleriyle k/anarken, Hem merhem olup acı/yan yüreğine,ömrüne Ellerin koynuna uğurlarken ellerinle sen mutlu ol demekmiş aşk.
( Tükenirken Bir Melek Kelepçelerinde başlıklı yazı yasemin-cana tarafından 28.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.