Hiçbir izahatı olmayan yalan yanlış yollar peşinde koşan, düzensiz bir hayatla muzdarip olmuş, çoğu kendini bilmez, bir keçi inadı tutturmuşçasına yaşayan, yaşatılan, yaşanan hayatlar içindeki insanlar arasında kendini mutlu hisseden bir delikanlı…
Delikanlı diyorum, çünkü tarih boyunca bu işin akıllı kanlısı olmamış. Bunlar hep deli, delikanlı. Akıllı kanlısı kalmadı. Çünkü taze bitti...
Mutlu olmak için her şey bir bir yapılmış, mesela en güzel şarkılar söylenmiş, mesela en güzel beddualar edilmiş… Evet, öyle anlaşılıyor ki bedduanın güzel olanı da varmış meğer. Bunların en önemlisi hepiniz bilirsiniz ya da hepimiz biliriz; ezberlettirilmiştir bir kere… Hemen söyleyeyim: “Bir tek dileğim var mutlu ol yeter.” Başka dileğim yok! Birileri var, hayatta yaşayan ölüler… Birileri aç kalmış, vurulmuş, birileri ölmüş, öldürülmüş, ezilmiş umrumda değil! ALLAH’IM senden bir tek dileğim var; başka bir şey istemem: “O MUTLU OLSUN YETER!” O mutlu olunca ne olacak bilmiyorum ama yine de O MUTLU OLSUN YETER!
Mutlu olmak, kendini mutlu hissetmek adına hiçbir saçmalık, şöhret basamaklarında bu kadar ilerlememişti. Âşıkların kendilerini âşık zannedip, bir diğer taraftan dünyaya gözlerini kapatıp, ne oluyor-bitiyorun umrunda olmayan ( Ki neden umrunda olacak o da ayrı bir dert!) bu şekilde kendilerini kandıranların en gözde şarkısıydı bu besteler…
Ve hala sevgiliye söyleniliyor, o nefesler boşa tüketiliyordu. Ve tek dileği vardı o insanların, başka dilekleri yoktu; olmazdı, olamazdı. Zira onlar hep başkalarını düşünürlerdi(!), kendilerini asla düşünmezlerdi! Bin bir türlü yalan-dolanın ardından takılmaktansa sadece cızcıbıl bir gerçekliğin gölgesindeki bir yalanla idare etmek en mantıklısı idi. ‘BİR TEK DİLEĞİM VAR MUTLU OL YETER’
Vazgeçilmesi mümkün bir hayattan vazgeçmek kolay olacaktı elbet. Hiçbir şarkı sözü sana bu kadar anlamlı gelmeyecekti. Çünkü sen zaten uğraşmazdın, uğraşamazdın. Hem uğraşsan ne olacaktı ki sanki. Zaten birileri senin adına, senin bir türlü tüketemediğin o güzelim harfleri bir bir tüketecek, senin ona duyduğun duygularının tercümanı olacak, o güzelim kelimeleri yan yana getirecek ve senin için ona söyleyeceğin o kocaman cümleyi senin adına onun kulağına fısıldayacak. Belki hiç kopya çekmediğin hayat sınavından ilk defa ve sonu gelmeyecek sayıda kopyalar çekecektin ve ona diyecektin ki “SANA TEK BEDDUAM VAR; MUTLU OL YETER” Ben başka bir şey istemem. Hem istesem ne yazar! Ben zaten ölmüşüm! ÖLÜLER NE İSTER Kİ!
Erzurum-2007
Ethem BABRAK