Titreyen kalbime misafir cemre,
İtaat imkansız gözdeki emre.
Eskimiş defterde bakınca ömre,
Farklı mevsimlerin güneşi gibi.
Ey süzülmüş zaman, ey eskimiş yol,
Dermanı kesilen bedendeki kol!
Sağ yanım buz tutar, alevlerde sol,
Farklı mevsimlerin güneşi gibi.
Arzular kaynarken, gerçek dengesiz,
Adı yok, şanı yok, fikri rütbesiz.
Bahar kucak açar kışta çaresiz,
Farklı mevsimlerin güneşi gibi.
Cenneti özlerken koşar cehennem,
Vedasız kaybolur güldeki şebnem.
Dudak gülümserken, gözlerinde nem,
Farklı mevsimlerin güneşi gibi.
İtiraf vaktidir gizlenen özü,
Vermek gerekiyor gönüle sözü.
Yağmur taneleri dinlemez közü,
Farklı mevsimlerin güneşi gibi.
Kays’ın aşk ilmiği bir küçük Leyla,
Gönüllerde infaz edilmiş sıla…
Namluyu dayamış kalbe, akıla,
Farklı mevsimlerin güneşi gibi.
Aşkın ufuklarda sessiz doğuşu,
Ruha emanettir sevgi bağışı.
Huzurun, çilenin senden yağışı,
Farklı mevsimlerin güneşi gibi.