Tanrı Dağları

Sığamazdım köklerine bozkırların

Büyürdüm demir kokulu çökeltilerde

Hapsolduğum kıyamet yurduydu

Son günlere saklanmış

Eşelerken Ergenekon’un tenini

Coşardım akın akın

Tanrı Dağları’nda…

 

Sarılırdım firari huzura

Fergana Vadisi’ne yuva yapmış

Islık çalarken Moğol kartalları

Cıvıltı olurdu serçelere haşmetli sesler

Dinerdi kayaların bağırışları bile

Yalnızca esenlik konuşurdu

Tanrı Dağları’nda…

 

Kıvrılırdı rüzgarlar çayırların perçemine

Yayılırdı ipeksi tütsüler İpek Yolu’nda

Taşınırken hayaller deve sırtında

Sürüklenirdi güneş yularından

Göz kırpardı Semerkant Pamir’e

Tanrı Dağları’nda…


Kurt sütü akıtırdı ak bulutlar

Geceye aydınlık süren

Karışırdı sesim hudutsuz ulumalara

Tanrı Dağları’nda…

( Tanrı Dağları başlıklı yazı yusuf-kazak tarafından 20.04.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu