
Hiç kimse için sunulan hiçbir şey yerden bitmez , gökten yağmaz. Tabanda muhakkak ciddi bir hak etmişlik vardır. Ama iyi ama kötü yaşadığı sahip olduğu somut ve soyut ne varsa o , onu zaten hak etmiştir. Bu hakkaniyet kişinin gelişimi için olabilir, daha önce herhangi bir tamamlanmamış hesabı olabilir bilinmez hayat onu, muhteşem donanımı ve zekasıyla heykeltıraş gibi yontup mükemmele ulaştırma gayesindedir. Bir nevi kendisiyle tanıştırma yöntemidir bu insanoğlunu ki varılan nokta bütünlüğün ayrılığı soluksuz bırakması ile sonlanır!
İnsanların elde ettikleri konusunda yorum yapmak için tüm hayatını teşifre etmiş olmanız gerekir ki bu asla mümkün değildir çünkü yalnız yaratan bilir kişinin kendisinin dahi bilmediği kendi varlığını.. Bu bağlamda birilerinin hakkını çiğnemeye çalışırken kendi heves ve yaratıcılığımızı öldürdüğümüzü unutmayalım! Velhasıl özünde bizim olanı bizim olmayanla takas etmek çok zararlı bir alışveriştir. Evrensel muhakemede sapma olmaz. Bu iki kere iki dört kadar açık ve nettir.
Şiire gelirsek bu bağlamda şöyle bir örnek vereyim;
“ Bağdat'ı dinliyorum gözlerim açık
Rüzgâr eğeriyor onulmaz ayrılıkları
Koşsam diyorum
Başımda beni olduğunca yoran bir Aysel
Git git başımdan demek geliyor içimden
Gölgeler rıhtımında el sallıyor
Kaldırımlar da ölü yalnızlar
Son yolculuğuma uğurluyorlar..”
Yukarıdaki şiirciği okudugunuzda önce Orhan Veli’yi buldunuz sonra Atilla İlhan’ı daha sonra Yahya Kemal Beyatlı ve Necip Fazıl’ı.. Peki bu şiiri yazan kişi olarak ben neredeyim hiç bir yerde. Bu şiire bakan “evet o ,onun şiiridir” der mi ,hayır saydığım ustalar gelir akıllarına. Ustalar bugün aramızda yazsaydı emin olun anlattığım durumu hoş karşılamazlardı zira hiç kimse sevmez emek hırsızlığını ve ısrarlı taklitçiği!
Şiir özgün olmalıdır. Tabi ki onlarca yazanın arasında tesadüfen iki kişi “ baharın kirpiklerini öptüm” dizesini düşünüp yazmış olabilir. Bu ayrıdır kopyalama ayrı! Her şairin şiirinde kendisini ifade ettiği özgün imzalar olmalı değilse yazmamak daha doğrudur. Ayrıca özgün dahi olsa herkes herkesin kalemini beğenmek zorunda değildir. Bana biri gelip “tercihim değilsiniz sizi okuyunca yirmisekizinci kattan düşmüş gibi hissediyorum” diyebilir onu yükseklik korkusu nedeniyle anlayabilirim çünkü her insan hakkaniyetin aygınlığını kaldıramaz vs.
Velhasıl bu topraklarda hangi alanda olursa olsun emeğin karşılığını alabilmek güç , emeğini koruyabilmek daha güç!
Sevgilerimle
Canan SERGÜL 🐛