Bir kapı aç Allah’ım muhabbet diyârına
Eşiğinden ne hazan ne de hüzün geçmesin
Kimse esir düşmesin dilin âh-u zârına
Kalpler kan ağlamasın, göz karayı seçmesin
Bir kapı aç Allah’ım... takvâ ile verâya
İblis kırk yıl arasa sezemesin izimi
Lutfunla, kereminle varınca maverâya
Gül kokusu kaplasın gezerken genizimi
Bir kapı aç Allah’ım güvenli bir limana
Fırtınada, poyrazda gemilerim batmasın
Yıldızlar sökün etsin mehtapta âsumâna
Bulutlar kıskanarak perdeyi kapatmasın
Bir kapı aç Allah’ım... mütebessim yüzlere!
Düşüncelerde dahi kin ve nefret olmasın
El uzatsın geceler güneşli gündüzlere
Yaz gününde kar yağıp, gül goncayken solmasın
Bir kapı aç Allah’ım! Varsın olsun Fizan’dan
İyilikte yarışta herkes öne atılsın
Dil ar etsin yalandan, beddua, sûizandan
Haslet pazarlarında güzel ahlak satılsın
Bir kapı aç Allah’ım; mutluluğa, neşeye
Gözler öfke kusmasın, düşmanca bakılmasın
Bir an mahal olmasın korkuya, endişeye
Yüreklere kor ateş, keder bırakılmasın
Bir kapı aç Allah’ım; sevgiye, aşka giden
Kimse uzanan eli ısırmasın, itmesin
Ne güdülenler olsun ne zulüm eden güden
Ağızdan dökülenler kalpleri incitmesin
Bir kapı aç Allah’ım... dil, ten farklı; rengârenk
Takvâ olsun tek ölçü, üstünlük için kıyas
Tat gelsin ağızlara, bozulmasın hiç ahenk
Ne rüşvet olsun orda, ne hile ne iltimas
Bir kapı aç Allah’ım... Hoşgörüye...Barışa
Genç yaşta fidanlara kabirler kazılmasın
Dostluk olsun tek hedef; herkes çıksın yarışa
Tarih kitaplarında husûmet yazılmasın
Bir kapı aç Allah’ım; yolu bahara çıkan
İrâde denen silah nefisleri haklasın
Ne ye’se düşen olsun, ne hayatından bıkan
İnsanlar birbirini kardeşçe kucaklasın
Bir kapı aç Allah’ım; bahçelere... parklara
Çocuklar neşe ile uçurtmalar uçursun
Hor bakmasın hiç kimse farklı diye ırklara
Akrep ile yelkovan herkes mutluyken dursun
Bir kapı aç Allah’ım tefekküre, hikmete
Çileyi nimet bilip, şükredelim her derde
Razıyız payımıza, ne düşerse kısmete
Yeter ki muhtaç etme; ne merde ne nâmerde
Bir kapı aç Allahım; makbul, müsbet ilime
Haddimi idrâk ile sırlarına ereyim...
Tevâzuyla, edeple, varıp akl-ı selim’e
Sana lâyık kulluğun, hakkını tam vereyim
Bir kapı aç Allah’ım... Ölüm kusmasın silah
Ne cana kast edilsin, ne Vatana ihânet
Alsancağın altında sağlansın sulh-u salah
Duaların yerini almasın artık lânet.
Bir kapı aç Allah’ım; emrine râm et us’u
Ne gönlümde gam olsun, ne sevgi kalbime yük
Firdevs’e giden yolda yoldaş eyle Yunus’u
Varınca Divânına, kalmasın boynum bükük.
Bir kapı aç Allah’ım; Habîb’inden iz olsun
Şirk denen habis ur’un defterini düreyim
Girdiğim sular durgun, girdapsız deniz olsun
Bir "ben" olsun içimde, benliği öldüreyim
Bir kapı aç Allah’ım; hayırlı... şerden uzak
Gönderdiğin Kitab’ın yüceliği bilinsin
İnâyet et, görelim, nerede hile, tuzak
Resûl’ün hatırına tüm günahlar silinsin
Bir kapı aç Allah’ım, tüm sırlar olsun âyan
Dolmasın amel kabim hata, günah, kusurla
Vardığında kapıma nefeslerimi sayan
Yolunda can vereyim; îmân ile, huzurla...
Mecit AKTÜRK