Yeter demiş ahali, bir şey yapmalı,
Bu zalimliği, aslanın yanına bırakmamalı,
Tak dedi canına ormandaki hayvanların,
Bir yiğit çıkıp herkesi kurtarmalı
Sürüp gitmiş bir süre ormandaki temaşa,
İçlerinden biri demiş; tavşan geçsin en başa,
Tavşan böbürlenmiş bir an, olur demiş bu işe,
Herkes, hep bir ağızdan, Tavşan Kral çok yaşa,
Düşünmüş tavşan kafasını kaşırken,
Şu ayakların yerine olsaydı iki demir pençe,
Aslan bile dururdu önümde; iki büklüm el pençe,
Ormana kral olup, yönetirdim mertçe
Sonra ayaklarına bakmış tavşan kafasını kaşırken,
Eğer baktığı ayaklarının yerinde olsaydı,
İki keskin demir pençe,
Kulağı kopmuştu yerinden, kafası olmuştu bin parça
Uzaktan gelmiş o an aslanın kükremesi,
Çıt çıkmıyor kimseden, herkesin kesilmiş nefesi,
Tilki takdim eylemiş, yeni Kral Tavşan’ı,
Aslanın darbesiyle sona ermiş gösteri,