Erimiş kalmamış dağların karı, 
Gözümden yaşları döker Erzincan. 
Ta ezelden açmış yeşil mor sarı, 
Yüreğime hüzün çöker Erzincan. 

Derin ovasında ağlattı beni, 
Sanmayın dostlarım bu sevdam yeni, 
Hem canı acıtır hemi de teni, 
Sineme şimşekler çakar Erzincan. 

Teskin etmez yeli esiyor bu yaz, 
Kurudum gönlünde kalmadım biraz, 
Gözünde kayboldum sanki bir maraz, 
Dipsiz kuyulara çeker Erzincan. 

Dört taraf çevrilmiş yüreğim harap, 
Issız viran imiş gördüğüm serap, 
Üşümüş sözlerim kaderim turap, 
Üstüme üstüme çöker Erzincan. 

Bu fani dünyanın nedir telaşı, 
Göçüp gidem desem biter mi işi, 
Kalmadı akacak gözümde yaşı, 
Çağlayan misali akar Erzincan. 

Vurduğun bu kalpte iflah olmadım, 
Bu alemde sensiz bir kez gülmedim, 
Böyleymiş kaderim murad almadım, 
Sensiz şafakları söker Erzincan. 
Aslansofu boynu büker Erzincan.



( Erzincan başlıklı yazı Musa Aslansofuoğlu tarafından 5.09.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu