ELLERİM MASUM BİR ÇOCUKTUR
Bu şiirin üzerine bir bomba düşmeli,
Uyutmalı insanlığı, vicdanı, merhameti,
Ve üzerine bir ölü toprağı serpmeli,
Duymayan kulakların.
Elimdeki kumandayı çiğniyordu
paletler,
Bir taraftan, “Kapat şu kanalı”
diyordu iç sesim,
Bir sonraki kanalda curcuna var,
Ne gerek bunca kasavete,
Her koyun kendi bacağından asılıyor
işte*…
Duydum da, duymaz olaydım,
Meğer ne kadar kötüymüş iç sesim,
Onu duydukça, kesilip durdu nefesim…
Şiirlerim,
Vicdanın sesini duyan bir çocuktur
şimdi.
“Sizden biri bir belaya rastlayınca,
Eliyle düzeltebilirse eliyle,
Diliyle düzeltebilirse diliyle,
Hiçbir şey yapamıyorsa buğz edin”
diyen,
Yüce peygamberimize şükreden…
Ellerim masum bir çocuktur şimdi,
Güneşe gülen,
Gölgesine ağlayan,
Oyuncaktan yapılmış uçaklardan,
tanklardan korkan,
Gözlerini annesinin sütünde kapatan,
Emdikçe kanayan,
Kanarken soran,
“Çocukları küçük kurşunlarla mı
öldürürler?” diye.
İçime infial düşer,
Dudaklarımı ısırır,
Şiirlerimin yüzü kızarır,
Kalemim, kırar kendini…
Arsız bir cümlenin içine yamadım
umutlarımı,
Onu da vurdular.
Feryada zerk olmuş sözcüklerimle,
Zifire dönmüş vicdanlardan merhamet
dilendim,
Gözyaşlarımı çektim tesbih niyetine,
Şiirlerim ağlayan bir çocuktur şimdi,
Üzerine ölümün yağdığı sokaklarda…
Artık sokaklar da kaldıysa…
Yanaklarım Yusuf yüzlü bir çocuktur,
Hayallerini tankların paletlerinde
eskiten,
Açlığını ölmüş annesinin memesine
kundaklayan,
Çığlıklarını mermi seslerine
gizleyen,
Ve
Dualarını Allah’a şikâyet etmek için
saklayan.
Sanmayın ki yetim kalan, üşüyen,
acıkan,
Sanmayın ölen benim,
Sizin ölen insanlığınızın yanında…
Babamın parmaklarından şefkat
damlardı,
Saçlarımı okşayan elleri,
Meramımı anlayan gözleri vardı.
Her defasında,
“Korkma, biz cennette de beraber
olacağız” dedikçe,
Evimizin penceresinden bir melek
uçar,
Odalarımız nur gibi parlardı.
Çoğu zaman yüzümü yüzünde bulurdum
annemin,
Uykusuzluğu açlık böler,
Annemin dualarında sabahlardı
gözlerim.
Ve bir gün, kulakları sağır eden,
Bir patlama düşer yüreğime,
Artık canım acımaz,
Karnım acıkmaz,
Ve akmaz gözyaşlarım,
Yüreğim, cenneti özleyen bir çocuktur
şimdi...
Âdem Efiloğlu
23 Mayıs 2025