Ýlgi ve zevk kaybý, kendini deðersiz ya da suçlu hissetme, karamsar düþünceler, aþýrý öfke, sebepsiz aðlama isteði, dikkat daðýnýklýðý, karar verememe, enerji düþüklüðü, uyku düzensizlikleri, madde veya alkol kullanýmýnda artýþ, yorgunluk–halsizlik hissi ve sosyal ortamlardan uzaklaþma gibi.

Artýk bu konu adeta moda bir söylem hâline geldi; bilen de bilmeyen de ayný cümleleri kuruyor:

“Depresyondayým, bana dokunmayýn!”

“Moralim çok bozuk, üzerime gelmeyin!”

“Caným sýkýlýyor, patlayacak gibiyim!”

“Ne iþ yapasým var ne kimseyi göresim…”

Gerek iþ stresinden gerekse ailevi sorunlardan dolayý, hepimiz zaman zaman cinnet  geçirme noktasýna geliyoruz. Yanlýþ anlaþýlmalar, inatlaþmalar, tripler, hakaretler, tehditler ve küfürler insaný iyice körüklüyor. Oysa bazen kötü bir iþ yapmaktansa hiçbir þey yapmamak daha iyidir; çünkü geriye sabretmek kalýr. Zamanla bütün sorunlar çözülür, bundan kimsenin þüphesi olmasýn.

Uzmaný deðilim ama tecrübelerime dayanarak þunlarý söyleyebilirim:

Para kazanýyorsanýz,

Düzenli olarak spor yapýyorsanýz,

Ýnancýnýz varsa; Allah’a, kendinize, eþinize ve dostunuza,

Amacýnýzýn peþinden koþuyorsanýz, önünüzdeki engellere raðmen,

Ýyi bir aile terbiyesi aldýysanýz veya sevgi ve güven temelli bir aile kurduysanýz;

depresyona kolay kolay girmezsiniz, girseniz de çabuk atlatýrsýnýz.

Kelime analizinden yola çýkarsak:

Dert etme,

Endiþelenme,

Pes etme,

Reddetme,

Erteleme,

Söz verme (tutamayacaðýn),

Yerme,

Onaylama her söyleneni,

Nefsine uyma,al sana reçete...