SESSİZLİĞİN YANKISI
Sessiz sessiz
daldım umutsuzca uzaklara,
yolcu bekleyen garip bir hancı misali…
Hayallerimle avuttum sol yanımı.
Karanlık delhizlerde konuştum
gözyaşımın yankısıyla;
sessiz çığlıklarımı duyan olmadı.
Anılara sarıldım, olmadı…
Teselli aradım;
maziye dokundum göz ucumla.
Ve susmanın da bir çığlık olduğunu,
içimdeki kör duygularla boğuşarak öğrendim.
Sonra çıkıp uzandım göğün karasına.
Ve bir an;
rüzgârın uğultusuna sarılan boş sokaklarda,
titrek adımlarla yürürken tüm benliğimle
bir umut aradım baktığım yıldızlarda.
Kördüğüm duygularımı saran gecede
sessizce savruldum.
Bir türlü sabahı olmayan gecemde,
serabı uğramayan penceremde,
uğuldayan rüzgârlarda bir düş aradım.
“Belki bugün… Belki bugün…” dedim;
sol yanımdaki yangın diner diye
dalarak uzaklara sessizce…
Ne yaptığımı bilmediğim yaşantımda,
belki dirilirim, kendime gelirim diyerek
hep bir umut aradım—
olmayacağını bile bile…
“Sonunda, en derin sessizliğin insanın kendi içindeki bir fırtına olduğunu
ve en karanlık gecenin bile içinde bir sabahı taşıdığını anladım.”
Gazi Çakmak
(
Sessizliğin Yankısı başlıklı yazı
gazi--cakmak- tarafından
20.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.