Safo Dayı
Tilki
çakal varın yiyip içmekte
Uyan artık Safo dayı tünaydın
Atı alan Üsküdar-ı geçmekte
Uyan artık Safo dayı tünaydın
Pohpohlarlar
kulağına hoş gelir
Gafil olma yaz ortası kış gelir
Dudak bükme belin kıran taş gelir
Uyan artık Safo dayı tünaydın
Gerçekleri
ters yüz edip silerek
Emeğini gasp ederler bilerek
Yer içerler geğirerek gülerek
Uyan artık Safo dayı tünaydın
Birçoğunun
ar damarı çatlamış
Vicdanını tekme tokat şutlamış
Arsızlığı birken bine katlamış
Uyan artık Safo dayı tünaydın
Kal
mı geldi eli belde durursun
Tren kaçar dizlerine vurursun
Susuz kalan dal misali kurursun
Uyan artık Safo dayı tünaydın
Yad
tırpanı ekinlerin biçmeden
Şerbet sanıp ağuları içmeden
Kimileri dişin sayıp ölçmeden
Uyan artık Safo dayı tünaydın
El
sinsidir sanmayasın ereksiz
Sakın ola deme tedbir gereksiz
Altın oyar kazması ve küreksiz
Uyan artık Safo dayı tünaydın
El
çizmesi öz yurdunda gezmesin
Dalavere türlü oyun düzmesin
Bağ bahçende çiçeklerin ezmesin
Uyan artık Safo dayı tünaydın
Koza
derki hele dön bak maziye
Yüz bulanlar gem’i alır azıya
Kanlar döküp döner verir taziye
Uyan artık Safo dayı tünaydın
Yahya Koza
Yazarın
Önceki Yazısı