Yıllık izne ayrıldığımdan dolayı kendime yeterince vakit ayırabiliyorum çok şükür ve bir haftadır yağışlı buralar; güneş yüzünü görmeye hasret kaldım. Yalnızlık korkusunun ne olduğunu bilmem ben, kolay kolay da canım sıkılmaz. Telefonum, çayım ve kitaplarım varsa; aylardır dışarı çıkmasam şikâyet etmem. Kendimle barışığım; kendimi motive etmeyi de mutlu etmeyi de çok iyi bilirim. Buradan söylemek istediğim şudur: Kendinizde olmayan şeyleri fazla dışarıda aramaya çalışmayın; çünkü onlar ya eksik verirler ya da kusurlu… Kendinizi sevin!

Her ne kadar sevmesem de televizyon açık oluyor; maksat evde ses olsun, hırsızlara davetiye çıkarmayayım diye düşünüyorum. Pencerelerimde demir korkuluklar olsa da pek güvenmiyorum. Üç katlı eski bir binanın en alt katında oturuyorum ve buraya taşınalı yedi yıl oldu. Bizden önceki kiracılar evi çok pis kullanmışlar ve ayrıca su parasını ödemeden de gidince ev sahibim şart koşmuştu: “Elektrik ve su aboneliğini üzerine alacaksın!” Ödememek farklı, ödeyememek farklı, gece yarısı ansızın bırakıp gitmek farklı… Kimin ne olduğu alnında yazmıyor ki. Ev sahibim haklıydı zaten bu tatil yerlerinde genellikle sezonluk  çalışılır; altı ay herkes karıncalar gibi çalışır, diğer altı ay kabuğuna çekilir.

Televizyonların gündüz kuşağında ne var hepimiz biliyoruz: karı-koca kavgaları… Bu yılın “aile yılı” olduğu nereden bilinecekti ki?

Akşam ise bir kanalda “Neşeli Günler,” diğer kanalda “Hınç” filmleri vardı; ders niteliğinde… Şu replikler hafızalarımızda yerini korumaktadır:

“Sirkeyle olur!” — “Limonla oluuur!” (Turşu kavgası, ayrılık nedeniydi)

“En iyi jilet budur. Dünyanın bütün meşhurları bununla tıraş oluyor. İngiltere Kralı, rahmetli Başkan Kennedy, taçsız kral Pele, Beckenbauer, kaleci Maier, Nadia Comaneci, Brigitte Bardot, Fenerbahçeli Cemil.”

“Sen neredeyken neredeyken?” — “Amerika’dayken…”

“Bak kalbimi kırıyorsun, sonra giderim he.” — “Gir diyorum ulan, defol!” / “Bak gidersem bir daha gelmem valla.”

“İki karpuz bir koltuğa sığmaz. Sana bir hanım lazım…”

Komiser Kemal’in filmin son sahnelerinde mafya babasına söylediği şu söz, toplumun duyarlılığını bir kez daha gözler önüne seriyordu: 
“Halkım kendine yapılan iyiliği de kötülüğü de unutmaz.”


( İzinli Günler başlıklı yazı berberce tarafından 29.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu