Ulubatlı Hasan Gerçeği

ULUBATLI HASAN GERÇEĞİ

Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1453 yılında İstanbul’u fethetmesiyle başlayan bir Ulubatlı Hasan tartışması sürüp gidiyor. Kimi akademisyenler Ulubatlı Hasan’ın İstanbul’un fethini daha da renklendirmek ve anlamlı kılmak amacıyla uydurulduğu ve halk tabanına böylece yayıldığı iddiaları yanında gerçekte yaşadığını ileri süren araştırmacılarda bulunmaktadır. Ve her iki taraf iddialarını ispat etmek için çeşitli argümanlar ileri sürmektedir. Bu makalede her iki görüşün ileri sürdüğü iddiaları birlikte göreceğiz. Ulubatlı Hasan bir efsane mi, yoksa gerçek bir kahraman mı?

Güncel Akademik / Tarihî Görüşler (2020’ler itibarıyla)

Feridun M. Emecen’in Eleştirisi:

Prof. Dr. Feridun Emecen, “Menkıbe-tarih ilişkisi” bağlamında bir makale yayınlamıştır. Emecen’e göre Osmanlı kaynakları incelendiğinde “surlara sancağı ilk diken” figür olarak Ulubatlı Hasan’ın değil, Karıştıran Süleyman Bey’in adı daha fazla öne çıkıyor.

Piri.Gzt.SPA: Bursada Bugün

Yani Emecen’e göre, klasik tarih anlatısında “Ulubatlı Hasan” kahramanlığı, halk efsanesi / menkıbe geleneğiyle oluşmuş bir “efsane” boyutu taşıyor.

Piri.Gzt.SPA – Habertürk -  Melissinos Eleştirisi:

Ulubatlı Hasan’ın en önemli kaynağı olduğu iddia edilen eser, Makarios Melissinos’a atfedilmiş “Chronicon Maius”tur. Ancak birçok tarihçi, Melissinos’un Bizanslı tarihçi Sfrancis’in eserini önemli oranda “renklendirmek” için eklemeler yaptığını savunuyor.

Malumatfuruş:

Orijinal Bizanslı tarihçi Yorgios Sfrancis’in “Chronicon Minus” adlı kısa kroniğinde Ulubatlı Hasan’a dair detaylı betimlemeler yok ya da çok azdır.

BRT | Haber Ajansı

Belgesel Tarih - Geçmişe Açılan Kapı:

Bu yüzden “Ulubatlı Hasan efsanesi” diyenler, Melissinos’un bu eklemeleriyle figürün mitikleştiğini iddia ediyor.

Malumatfuruş: Yurtsever Açık Bilgi Platformu.

Hakan Yılmaz’ın Argümanı.

Araştırmacı Hakan Yılmaz, Ulubatlı Hasan’ın “yalnızca efsane” olmadığını savunuyor.

Milliyet;

Yurtsever Açık Bilgi Platformu:

Yılmaz’a göre, tarihi, topografik ve epigrafik (yazıt) veriler Hasan’ın mezarı ve kimliğiyle ilgili önemli kanıtlar sunuyor.

Yurtsever Açık Bilgi Platformu:

Özellikle Fatih’in Horhor semti civarındaki bir kabir ve mescid, eski kayıtlarda “Alemdâr Ulubatlı Hasan Baba” olarak geçiyor ve bu Yılmaz’a göre figürün tarihsel varlığına işaret ediyor.

Milliyet:

Yılmaz, Sfrancis’in “Hasan” betimlemesini de destekliyor; Melissinos’un eklemelerinden bağımsız olarak orijinal metinde de “Hasan” adlı bir şahıs varmış olabileceğini savunuyor.

Yurtsever Açık Bilgi Platformu:

Tarihsel Sembolizm / Menkıbe Analizi:

Bazı tarihçiler ve araştırmacılar, Ulubatlı Hasan figürünü “tarihi bir kahraman”dan çok “fetih ruhunun sembolü” olarak görüyor. Yani bu karakter, tarihsel gerçeklik ile halk anlatılarının kesiştiği bir sembolik figür haline gelmiş olabilir.

Malumatfuruş:

Habertürk:

Bu bakış açısı, mit (efsane) ve tarih (“gerçek kişi var mıydı”) ikilemini bir arada düşünmeye olanak tanıyor: Bazı özellikleri efsanevi, bazı izleri ise tarihsel.

Sonuç — Akademik Görüşün Genel Durumu:

Güncel (ve ciddi) tarihçi çalışmaları, Ulubatlı Hasan’ın tamamen uydurma bir figür olduğunu söyleyen efsane tezine karşı güçlü eleştiriler getiriyor (örneğin Emecen).

Ancak aynı zamanda, Hakan Yılmaz gibi bazı araştırmacılar da Hasan’ın tarihsel bir figür olma olasılığını savunuyor, mezar, yerleşim ve yazıt açısından bazı kanıtlar öne sürüyor. Dolayısıyla modern tarihçiler arasında “Ulubatlı Hasan’ın kimliği” hâlâ tartışmalı bir konu ve kesin bir “efsane” ya da “tam olarak belgelenmiş kahraman” demek zor. Bu konuda akademik eğilim; geleneksel efsane anlatılarını sorgulamak ama tamamen reddetmektense “tarihi + mitik karışımı bir figür” olarak değerlendirmek yönünde.

Sonuç olarak; yeryüzündeki tüm kavimlerde mitler mutlaka vardır. Okumakta fayda var diye düşünüyorum. Konu Türk tarihi ve mitolojisi ise daha bir şevkle okunmalıdır. Bir milleti millet yapan unsurlardan birinin de mitolojiler olduğuna hep inanmışımdır. Tarihimizde Nasreddin Hoca’mız, Hacivat ile Karagöz’ümüz, Ulubatlı Hasan’ımız, albastılar ve çocuklarımıza anlatılan Keloğlan masallarımız ve daha niceleri milli renklerimizdir.

“Gerçekten var mıydılar, yaşadılar mı, yoksa zihnimizde yaşattığımız efsaneler mi?”

 

 

 

 


( Ulubatlı Hasan Gerçeği başlıklı yazı Halit Durucan tarafından 11/30/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu