Değerli dostlarım!
Yaşam hanesinde insanlar birlikte yaşamak zorundadır. Her oyunun, her yönetimin, her işin kuralı olduğu gibi yaşamında bir kuralı vardır. Bu kuralları uymak ve sonuçlarından bir şeyler elde etmek insanların mutlu olmalarını yaşam adına her şeyi görmeleri açısından önemlidir.
Tabi ki insanız, toplum içerisinde birlikte yaşamaktayız. Bu yaşam dünyamız bir takım kurallar üzerine kurulmuştur. Bu kuralları öğrenme ve yerine getirme insan benliğine verilmiştir.
Toplumda bu kurallar, örf ve adetler, hukuk, insanlara, sevgi ve saygıya bağlı olarak sınıflandırılır.
Örf ve adet olarak insanların yaşam içerisinde yaşanılan toplumda uyması gereken kuralları uyması şeklinde ortaya çıkar. Toplum içinde örf ve adetlere aykırı davranışlar sonucunda yaşadığı toplumca yadırganır. Bir takım yaptırımlara başvurulur. Toplumdan dışlanır. Bir mutsuzluk ortamı oluşturur. Kişinin mutsuz yaşamasına yol açar.
Örf ve adetlere aykırı davranışlar olursa ayıp deriz. Ayıp ise yaparak da yadırgayarak örfi davranışları yapanlara çevrede kaba ve saygısız diye sıfatla nitelendirilir.
Çevremize bakıp gördüğümde her köşede bir birahane, önlerine oturmuş yarı çıplak kadınlar, gelen geçenleri tahrik etmekte, oysa yaşadığımız çevrede onlar gibi giyinen kaç kişi var, değerlendirelim amaç cazip olan oralara ilgi çektirip gençliğimizi fuhuş yuvalarına ya da onlara vasıta olan birahane ve meyhanelere sevdirme gibi görüyorum. Ama yaşam tarzımızda böyle bir şey var mı?
Bir çocuğumuz okumak için üniversiteye geliyor. Çocuğum okuyor diyor seviniyor. Sanki memleketinde ailesinin yanındaki yaşantıyı bir kenara atıp yeni bir hayat yaşamaya başlamış gibi açılıp saçılmalar kız ve öğrencilerin toplumca yadırgadığımız sokak ortasında öpüşmeler sarılmalar v.s. bunların hepsi bizim yaşam standardımıza uygun değil.
Şöyle bir düşünelim niçin geldik dünyaya yaşamda neler yaparsak meşru neleri yaparsak gayri meşru bunu düşünmemiz lazım. Ona göre hareket etmemiz lazım. Hurra meydan boş ne yaparsan yap hepsi hoş deyip bizleri ve gençlerimizi hoş olmayan yollara doğru atmak iyi bir davranış değil, ama eğitimsizlik, ailede terbiye ortamının ve toplumda yaşam kurallarının ne olduğunun öğretilmesi işte bu tür sonuçları ortaya çıkarmaktadır.
Bu yazıyı içim sızlayarak yazdım. Hepimiz insanız ve evlatlarımız var onların aynı konumda olmalarını istiyorum, istemeliyiz de ama ortada olanları da göz yummamalıyız. Göz yumduğumuz zamanda yanana ateşe bir odunda biz atmış oluruz. Onlara çanak açmış oluruz.
Derim ki; ailede iyi eğitim ve toplum kurallarının iyi kavranması halinde çözüme ulaşılır. Bana ne, ne yaparlarsa yapsınlar dersek bizde onların içinde kendimizi buluruz. Allah göstermesin halimiz iyi olmaz geleceğimiz adeta yok olur.
Sözüm meclisten dışarı olup, içimdeki sızıyı sizlere aktardım. Hakkınızı helal ediniz. Allah onları da ıslah etsin
Selam ve saygılarımla!!!!
Zekeriya BAŞGÜN
Caniyisever
http://zekeriyacaniyisever.blogcu.com07.07.2010