Online Üye
Online Ziyaretçi
Bu ölüm olayı yurdu,okulu hayli sarsmıştır.Yakından tanıyan ,tanımayan herkeste derin izler bırakmış o yurt bir ay kapatılmıştır.Yurdun öğrencileri diğer yurtlara pay edilerek,dağıtılarak...O günden sonra Şermini bir daha görmedi Merve.Polis araştırmasının bir safhasında yurt arkadaşı ve sırdaşı olarak kendine sorduklarında bu olayın basit bir intihar olamayacağını ama Şulenin canına kasdedecek birinin de olacağını sanmadığını söylemişti de bunu söylerken bir müddet duraksadığı için bayan komser tarafından ısrarla bildiği yaşanmış bir olayın olup olmadığı sorulmuştu.Bir süre düşündükten sonra Şerminden bahsetmişti yazmamak ve zapta geçmemek koşuluyla... kendine Şermin ve arkadaşlarının yaptığı taciz olayı ve sadistliği,resiminin çekilme olayını anlatmıştı da...Komiser notlar almıştı...Ama sonunda Şule ile herhangi bir probleminin olmadığını da belirtmişti Şermin. Bir süre sonra polis bu olayı bir intihar olayı diye rapor edip kapamıştı.Bu da Merve'nin zoruna gidiyordu....Bu haksızlık diyordu her platformda.
Aylar geçmiş ,çarşıda gezerken bir gün karşı kaldırımda görmüştü Şermini...Şuursuzca peşine takıldı takip etti bir süre...Ücra bir köşede yıkık dökük virane bir eve girmişti...Biraz sonra ordan çıkıp tekrar şehre dönerken ara sokakta bir manava girdi Merve tanınmamak için..Şermin çok rahattı, pastahaneye uğradı genellikle üniversitelilerin takıldığı ...Kimle beraber diye ardından girdi Merve de, içerde kendine işkence eden o iki kızla aynı masada oturuyordu Şermin. Artık yurda da takılmıyor herhalde dedi ve beklemeye koyuldu onları...Bir saat sonra üçü birden kalktılar, hesabı ödeyip çıktılar dışarı.Onlar uzaklaşmaya başlayınca kendi de düştü peşlerine.Öyle kaptırmıştı ki bu hafiyelik oyununa kendini ,arkasından kendini takip eden birinin olduğunun farkında bile değildi. Şermin ve ekibi şehrin çıkışındaki parkta otururken o da bir ağacın duldasına gizlenmişti.Arkadan omuzuna dokunan bir elle irkildi önce...Bu odalarına Şuleden boşalan yere verilen Çiğdemdi.Çiğdem çok agresif ve hareketli bir kızdı.Edebiyat okuyordu ,şiir delisi bir kızdı.Gezmeyi eğlenmeyi sever birazda hafiyelik yanı vardı. En ufak olayı ivcik ivcik araştıran çok meraklı bir kızdı.Bir saattir Mervenin gizemli halini farketmiş ve onu takibe almıştı.
-Bundan bir hikaye çıkar dedim ve peşine düştüm,kızım Allah aşkına kimi takip ediyorsun gizli gizli..
-Biraz sabret akşama anlatırım...Hem geldiğin iyi oldu tek kişi dikkat çekiyordum...İki kişi olursak dikkat çekmez,yanımdan ayrılma sakın...
-Olur canım başka emrin var mı,önce neyi ,kimi takip ettiğimizi söylemezsen şurdan şuraya adım atmam....
-Şermin ismini duydun mu...
-Yoo,kimmiş o...
-Akşam anlatırım,piskopatın,sadistin biri...Bu son sadist sözü iyice dikkatini çekmişti Çiğdemin...
Şermin ve ekibi yönlerini yurda çevirmişlerdi.Uzun süredir gelmiyorlardı dedi merve,hayırdır inşallah...Çiğdem iyice sabırsızlanmıştı.
-Kızım,hayırdır niçin hayret ediyorsun...sonuçta bu kızlar üniversite öğrencisi değil mi...Elbette ya okula ya da yurda gidecekler bunun hayret edecek yanı neresi...
-Biraz sabret anlatırım dedim ya...Akşam beni dinleyince sen de hayret edeceksin...
-Hadi bakalım uyduk imama,hak getire...dedi yürürken çiğdem.Öndeki üçlü grupla aralarında ikiyüz metre bir mesafe vardı ve Merve bu mesafeyi korumaya özen gösteriyordu.Yurda yaklaşmışlardı.Şermin ve arkadaşları yurttan içeri girerken nizamiye sorumlusu epey zorluk çıkarmış nerdeyse içeri almayacaktı.Taa ki içerden bir kız gelip,onlar benim ziyaretçilerim diyinceye kadar...Sanki Şermin sakıncalı ilan edilmişti.Kızdı,bağırdı Şermin,avazı çıktığı kadar.Yargısız infaz ediyorsunuz,sizi İnsan Hakları Mahkemesine şikayet edeceğim diyerek bir gözdağı vermeyi de ihmal etmedi.Merve ve Çiğdem dikkat çekmemek için takip ettikleri belli olmasın diye ,Şerminin yanından kimliklerini göstererek içeri girdiler.Onlar içeri girerken Şermin şergedenliğinden hiçbir şey kaybetmemiş gibi laf attı Merveye...
-Kızlar bakın kim geçiyor,aşkııım ...
diye sulu tavır ve davranışlarla iyice işi azıtmıştı ki...Çiğdem karşılık verdi.
-Kızım bu ağızlar Sulukule ağzı...bir çeribaşınız eksik bir de definiz...Şermin çok kızmıştı özellikle lafın Merveden değilde onun hamiliğine soyunan bir başkası tarafından gelmesine...
-Ne Mervişim kendine koruma mı tuttun...Korumana ,daha önceki kıza olanları bir anlatıver tatlım,bir tanem...diyerek kahkahalar ve küfürlerle uzaklaşmıştı...Merve iyice uyuz olmuştu da Şerminin yaptıkları ve konuşmalarına,odaya çıkıncaya kadar hiçbir şey söylemedi...Çiğdemin garip garip bakışları kendini suçlar gibiydi,tepkisizliğine bir anlam verememişti de çiğdem.
-Kızım bu ne hal,bu dengesizin seni ezmesine nasıl müsade ediyorsun.
-Müsade etmek değil de...
-Ne o zaman ,nasıl dayanıyorsun ,nasıl katlanıyorsun...Bak iki dakikada nerdeyse gırtlağına sarılıyordum...Olmaz ki canım insanlarla böyle de oynanmaz...Merve yatağın başucuna oturmuş ve Çiğdeme,
-Otur karşıma da anlatayım sana herşeyi...Ondan sonra neden yutkunduğumu,neden tepkisiz kaldığımı öğren...bakalım hala beni suçlayabilecek misin ...
Birbir yaşadıklarını,kendine yapılan işkenceleri ve Şulenin ölümünü ve ölümdeki sır ve şüphelerini...çırılçıplak çekilen resimlerini nasıl kendine karşı Şermin ve çetesinin kullandıklarını anlatınca ,Çiğdem.
-Haklıymışsın be...sana yapılan bu işkenceye yürek dayanmaz...Peki polise gittin mi,anlattın mı bu yaşadıklarını....Şahidin var mı.....
-Şahidim yok,olsa bile gidemezdim...resimleri internette yayınlamakla tehdit ediyorlar...Sadece Şulenin ölümünü araştıran komsere anlattım ,hiçbir işlem yapılmaması koşuluyla...Zaten onlar da vazgeçmiş olacaklart ki dosya kapatılmış,intihar olarak...