Nal kesiyor kısraklar, kovalarken düşümü ;
Bir mıh gibi yaralar, hayatın izdüşümü !...


Güneşi eteğiyle çağırıp düğünüme ,
Işıkmış, karanlıkmış, aldırmıyorum güne...

Gamla karılıyorum, aziz gözyaşı gibi ,

Okşuyorum hayatı, bir çocuk başı gibi...


Öperken gözlerinden açılmış laleleri ,

Karanlıklara kurmam efkardan kaleleri...


Geçmişin tortusunu gezdirsem de içimde ;

Savururum rüzgara, hergün başka biçimde...


Binerim terkisine, dizginlenmiş bir atın ,

Yüzüne haykırırım, hatasını hayatın !...


Savurup saçlarımı esen deli rüzgara ,
Göğsümü geriyorum amansız dalgalara !...

Dost dediğim, gelmeli, kendini aratmadan ;

Sevgiyi sunmalıyım, ölçmeden ve tartmadan...


Yeşil dalın üstüne, nasıl yakışırsa gül;

Gülüp eyleniyorum, verip kendime ödül...


Uçuyor gönül kuşum, bakıp yüksek dallara,

Gitmeye zamanım yok, çimenli yaylalara...


Kendim kurtulmalıyım, yine kendi yasımdan ;

Her şey ayağa kalkar göklere sevdasından...


Dünyadan çok geniştir, gönül dediğim yayla ,

Takas yeridir dünya; değiş zoru, kolayla...


Hergün özlemektense, giden gençlik çağımı ,
Her gece öptüm ayı, ıslatıp dudağımı...

Giyinerek güneşi, bir bahar gibi ışı ,

Unut gitsin dağına düşen son karakışı !...




( Geç Gelen Bahar başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 20.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu