O gün büyük başın sözüne kandım.

Bilememişim bir enayi kazı.

Sorduğu uşağı, yoz kan inandım.

Koltuksuz kalırlar yaşarlar güzü.
 

Ertesi gün cevap hayır yazmışlar.

Yalakalıktan çok fazla yozmuşlar.

Dayısızlığımı iyi sezmişler.

Postadan yollanmış cevabi yazı.
 

Derleyip toplayıp Bakana yazdım.

Kavatları koyu renklerle çizdim.

Kuyuları gayet derine kazdım.

Bakan bey gösterir inşallah pazı.
 

Kuyruk sallamışlar yeni gelene.

Bana biri sahip çıkar biline.

Başbakanımızın gider eline.

Bunların bir çoğu son model tazı.
 

Yetmiş beş günde bir cevap gelmedi.

Bakan da cevaba layık bulmadı.

Telefonlarıma çıkan olmadı.

Hepsinin dizine dökülür sızı.
 

Başbakana yeni dilekçe yazdım.

Usanmıştım artık, biraz da bezdim.

Umutla bekleyip sessizce gezdim.

Başbakan cevaplar akılsız kazı.
 

Cumhurbaşkanı’na yazar Dursunî.

Ondan da cevabın alır tersini.

Sonra bilmem kimden sorar hırsını.

Dilekçe cevapsız getirdi yazı.

 

Dursun Yeşil –2008

 

( Dilekçe 2 başlıklı yazı dursun-yesil tarafından 22.07.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu