herkeşden sonuraya galdım kı
Özlemin garşısına oturayın
ne mümkün gardaşım
başımı galdırdım mıydı
dayısının ğızı gözümün içine içine bakıp duru
“bakan olur, gören olur”
“elalem var” demeyo
bırak eli,
bobasını file dagmayo
ele avradını …
valla billa
gözleri; gocası asgerden gelmiş
yeni ğelin gibi
ıldır ıldır,
iki de bi[3] “-abi-mabi” ayaklarıynan
aklı sıra beni cerbediyo[4]
onu geşdim,
bobasının heş “çüüş!” dediği yok
bu nası mezhebi genişlik,
anlayan beri ğelsin
“at sabısına ğöre kişner” yalan deği
depesine indirilecek bişi(y)
emme ğızı,
beni kendine bakmaya mahkım ediyo
olmadı hiş başga yerde yoğumuş gibi
taa benim öğümden ekmek-duzlug alıyo
olmadı veriyo gerisin-geri
dadından yarlıyo mubarek
bi de şirinleşiyo kuu aklım şaşcak
san ki ben ona havasın
“bobam mar”, başgaları var file demeyo
ar damarı çatlamış
gudurmuş eyicene gudurasıca
fira beni kesiyo
ha-bire dikizleyo
valla göz-ğöze geldikmiydi
ben bozarıyon
onun yüzünde, donuz derisi gerili
uruhu file duymayo
da.. benim derdim Özlem
bişiy depğil de valla
aramızda bi mazi var sanacak
o görcek deye ötekinner görcek deye
ben Özleme
Özlemime bakamayon bi türlü
dinine yandımın
belki Özlemde bana
“yüzüme bakmayo” deye
geçiriyo işinden,
gızgılı belki bana kimbili(r)
beni hafakan[5] basıyo,