Ferhatla dağ delsen, yar’e su versen

Doyurmaz deryalar, can olur nakti

Bedenin yok edip, toprağa sersen

Doğan günü seyret, bir şafak vakti.

 

Gecelerin yorgan, aşkınsa perde

Leyla mecnun yaşar, çöl denen yerde

Alaca karanlık, deva her derde

Doğan günü seyret, bir şafak vakti.

 

Hırkasız dervişe, virane yeter

Seherle birlikte, bülbüller öter

Uyanık olsan da, bayıltır eter

Doğan günü seyret, bir şafak vakti.

 

Sen de kızgınlığı, güneşe bırak

Sakın olmayasın, şeytana çırak

Ne kadar yaşarsak, mezar son durak

Doğan günü seyret, bir şafak vakti.

 

Nasrettin hocayla, hanıma saklan

Yunus dergâhında, nur ile aklan

Sevda ayazında, bit ömrüm Haklan

Doğan günü seyret, bir şafak vakti.

 

Samimi duyguyla, ağlarsa gözler

Teselliden kaçar, kâr etmez sözler

Gönül sevgiliyi, her daim özler

Doğan günü seyret, bir şafak vakti.

 

Ukbaya gayretim, nefisle harap

Maşuktan başkaya, olmuşsam turap

Kandırmaz kalbimi, bin türlü şarap

Doğan günü seyret, bir şafak vakti.

 

Ahmet Çelik

24.03.2010

Ceyhan

( Doğan Günü Seyret başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 4.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu