İlk nefesin feyz-i muhabbeti, hali celbeden bir kalbi ayılma ve hakikat-i hesap olunca
Nutkun durması, bahtın ağarması,derd-i cefanın nefsi vurması ne kadar aşk-ı yakında
Manay-ı inşirah, merak-ı tahsisat, iradey-i maslahat gönlün dirliğinde sevday-ı karsa
İşte o vakit aşk, gecenin koynundan şems-i harıyla çıkar ve kalbin muhtaçlığına akar




El hak nefes-i müddet, bahtın serabında nöbet tutar,kalp yakinen anlar, akıl sadece bakar
Ruh nihayetinde her zaman tazeliğini ve bakirliğini koruyan müstesna bir sonbahar-ı kar
Halin ikliminde ne kadar edep ilmi varsa, adabı tedrisatı iştiyakla bihakkın soluyorsa ar
dert etme sakın bırak yağsın her vakit, kalbin taprağına münbit ve bereketi edep olan kar




Ne ilk olacak ve ne de nihayet bulacak sararan umutlar ne için ibreti nazar, sabır niye var
Ey ehli talip, ilmin ve idrakin nispetinde, takvayı niyetinle, hiç durma elan tefekküre dal
Kalbin ikliminde şayet bir an olsun solarsa şevk-i ümit,neye yarayacak kanaat durma al
Ne hissiz bir niyazda, ne mecalsiz uğraşta ve samimiyetsiz hıçkırıkta nasıl bir aşk kokar




Dil, kalbin meramını akseder ruhun yetisiyle idrake meyleder,çile kul için nasib-i kader
Aklı selimlik ve iradey-i azimlik fikreden için, hesaba inanıp gönlü hasreden için keder
Zafiyet içinde nefeslenmek, tekebbürü def etmek için gayret göstermek ülfetlidir birader
Mühletin varlığında, sebebi hakikat muhakkaksa,bir an olsun meyledip beni yargılama




Şayet dünya yalansa ve şahit olduklarımız bizleri fani olarak vasıflandırıyorsa sorgula
Yalanla, yanlışın farkını bir nepze olsun anla, eline geçen fırsatları asabiyetle kullanma
Düşünmeye ne kadar muhtaç olduğumuzu ve bilgisiz bir şekilde yol aldığımızı unutma
İdrak ve izan akıl yoluyla, şayet bu hasletler ihtiyaç duyduğu ilmi sende bulunmuyorsa




Haydi uzun etmeyelim, artık çıkalım ve niyetlenelim uzun soluklu bir yola, aşk umutsa
Bir an olsun “ne derlere” aldırma, nedensiz yaşayanlar bu ahval üzredir yakinen anla
Kalbinde şefkat ve sevgiden bir iz bulunmuyorsa,insanı yargılamak şayet sana kaldıysa
Hakkı gasp etmek ve kanaatleri talan ederek şeri seçmek, gül kokusundan arileşmektir








Mustafa CİLASUN
( Sonbaharın Daldırdığı Rüyalar, Hüzün Kokarlar başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 8.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu