yalnızlığımla baş başa kalan ömrümün haritasını çizdik
yol kenarında kuşların konuşmalarını fon aldık
sonbahar yapraklarının koşuşturmasını hareketlerime örnek
altbilgi kaldılar fal fincanlarına bitmemiş işaretler
bülbülümün şarkısını
terasının altına serenat gönderdim
yıldızlar gözcü
güzel yanaklarına kıskançlıklarda
düşüncelerimi
niyetlerine araştırmacı yönlendirdim
inancım güven yolunda
yine de bir şüphe
bir dostluğun ölümünde çıbanbaşı
dokunuşların parmak uçlarımda bıraktığı his ruhumda çağrı
güneşin yaklaşımıyla gerçekleşir gecenin kaçışı
en çok bu gerçeklerle iz bırakır
yalnızlığımdaki sancı
benim yalnızlığım bile
aldanışıma bedel iyimserlik doğurur
tek gururum zıt ideolojilerle
farklı güzellikler yaşadığım
birde hep bende ben oluşumdur
artık yalnızlığımla kalan ömrümün
kalan zorluklarını yaşamaktayım
sen yine de gel bir renk ol yeni bir günüme
denize gidelim
kıyıdaki kumları okuyalım, hangi zerre
hangi balığa sürtünmüştür
hangi zerre daha yakın güneşe
gel küçük eline al kumları
gözlerinin ışığını kum zerreciklerine yansımasından alayım
yüreğini göreyim ışıltılarda
hadi gülümse
yalnızlığım utansın dikenlikten gelen kuşların şarkısından
gelişine küskünlüğüne son veren gülü gör
kendini dinle ormanda öten bülbülün şarkısından
çoktandır büyüyen hasretlik sarkmakta kollarımdan
hadi gel seni hasretimle sarayım
gamzelerin güller açsın yanaklarının mutluluğundan
ölsün yanaklarına olan kıskançlığım
hadi gel kolay yürünür bana gelen yol
kuşların şarkılarındaki neşedir yol kenarı ağaçlarında
sana açmış çiçeklerin umutlarıyla kalan ömrüme nefes ol