Bu akşam aldanışımın acısını yazacaktım.
İlkin hayalimdeki masamı donattım
Mangalımda közler altın sarısı göz kırpıyor
Tavuk var mangallık
Biraz dana biftek
Kuzu pirzola
Biraz da balık
Böbrek
Ciğer
uykuluk birazcık da
Kim yiyecek ki tümünü bunların
Fakirliğimi her zaman soframın zenginliğine gizlerim
Sırf yüreğim gibi zengin olmasını istedim soframın
Karpuzla kavun hala dolapta
ilkin tabakları koydum masaya
çatalları ve kaşıkları dizdim eski karımdan öğrendiğim gibi
ellerimle hazırladığım çoban salata kuruldu ortaya
karşıki sandalyede bir güzel oturacaktı
saçları kahverengi ile siyah arası
gözleri küçük olduğu kadar ciddi bakışlı
avuçlarımda kaybolan elleri
kendine özel gülümseyişi olan
bir güzel oturacıktı
sırlar barınağı bir kuyuya bakarcasına gözlerine bakacak
viski kadehini şerefimize dokunduracaktık
dostluğumuzu pekiştirmek adına elimi uzatacaktım
elini alacaktım avucuma
karşıki sandalye için verilen söz tutulmadı
boş kaldı
koparılmayı bekleyen gül boyun büktü
bitti kuşların konseri
grileşti közlerin altın sarılığı
etler bir bir atıldı Çarlinin önüne
köpeğin bile yemek istemediği çobansalata ağladı
ağladı çok güvendiğim bir dostluğun bitişine
ağladı dostluklarda tutarsızlıklara
ve ben isyan ettim birden
indirdim yumruğumu masaya
kırıldı kadehler
dökülen viski yıkıyordu aldanışımı
bu şiir aldanışımın şiirim olacak
içinde biraz sitem olsa da