İsmail’in söylediği gibi Cemal ve daha birçok genç Elmasgilin damının bacasında. Cemal gençlere hava atıyor, bir dal sigaram var diye. Yakıp içmeye de kıyamıyor. Uyanık Cemal bir yandan da etrafı kolaçan ediyor, gelen giden var mı diye. Bir de ne görsün? Ömer eniştesi elinde kızılcık sopasıyla koşa koşa geliyor. Ve gençlere bağırıyor: “Yakalayın Cemal’i kaçmasın!”

Bunu duyan ve gören Cemal daha orada durur mu? Tabanları yağlayıp, yolu bir kere bile dolaşmadan, bacadan çöplüğe atlamasıyla dörtnala koşması bir olur. Peşinden de Ömer Bey. Cemal kendini Kara Ahmetgilin evinin çatısından akan kar yığınının arkasına atar. Hem biraz soluklanıp, hem de Ömer Bey’i takip eder.

Cemal koşarak kar yığınının arkasına atlarken Tevfikgilin Seher’i görür. Biraz sonra hışımla gelen Ömer Bey, Tevfikgilin Seher’e “Bacakgilin Cemal’i gördün mü?” diye sorar. Karların üstünde, şimdi söyleyecek Seher Abla diye korkudan tir tir titreyen Cemal, Seher Abla’nın “Yo, görmedim.” demesiyle derin bir nefes alarak, “Ooh!” der. Ömer Bey söylene söylene oradan uzaklaşır. Cemal kar yığınının arkasından çıkar ama derin derin düşünür.

Cemal korkudan eve giremez. Kendi kendine “En iyisi gideyim dama.” der. Aklınca Ömer Bey’in oraya bakmayacağını düşünür. Gider dama öküzlerin kürününe (ot yedikleri yere) oturur. Sırtını duvara yaslar, başına onca şey getiren sigarasını çıkarır, yakar. Hem dinlenir, hem de sigaranın keyfini çıkarır. Sigaranın yarısını içer ve söndürür, diğer yarısını daha sonra içerim diye ceketin yaka cebine koyar. Gün ilkindi suları, akşam olmak üzere. “Ne yapsam? Ne etsem?” diye düşünürken damın kapısı açılır.

Pes etmeyen Ömer Bey, didik didik her yeri arıyor, Cemal korkudan nefesini tutuyor. Dam biraz karanlık. Şöyle bir bakınıp çıkar gibi yapan Ömer Bey, ani bir dönüş yapıp cebinden muhtar çakmağını çıkartıp yakar. Tek tek hayvanların kürünlerine bakar. Cemal yine korkudan titremeye başlar. Ve sonunda Cemal kıskıvrak yakalanır. Cemal’in bileğinden sıkıca kavrayan Ömer Bey, “Hadi kalk, yürü bakalım benden kurtuluş var mı? Yerin dibine de girsen, seni oradan bulup çıkartırdım.” der. Cemal’i kolundan tutup adeta sürükleye sürükleye köyün içine, gençlerin toplandığı Elmasgilin damının bacasına götürür. Orada toplanmış onca gencin içinde “Bakın, iyi bakın şu şahsa. Bu öğlende İsmail’in elinden sigarayı alıp, paketin içinden bir dal sigara yürütmüş. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar derler ama bu hıyarın mumu akşama kadar bile yanmadı.” der.

Gençlerin içinde alçak düşen, rezil olan Cemal’e döner: “Bak beni iyi dinle. Dayaktan kurtulman için üç şansın var.” der. Ve sıralar: “Birincisi: Üç defa ‘Enişte kurbanın olayım, bir daha böyle bir şey yapmayacağım.’ diye avazın çıktığı kadar bağıracaksın. İkincisi: Dumanlı dağlar türküsünü üç defa bağıra bağıra okuyacaksın. Üçüncüsü: Üç defa ellişer şınav çekeceksin.” der.

  

12/08/2010  (AŞK ADAMI) Cemal YOSMA İST.
 
Devam edecek...




( Alt Tarafı Tek Dal Sigara 2 başlıklı yazı Cemal YOSMA tarafından 12.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu