GÖNLÜMÜN GÜLÜ...
Düşünüyorum da neden böyle bir Peygamberin ümmeti olduğumuz halde bu kadar eksiğiz. Oysa sen cananım,sendin bize son nefesinde bile Alemlerin Rabbi için çalışmayı öğütleyen önce öğrettin,tek tek bıkmadan,usanmadan her şeyi yaşayarak öğrettin.
Oysa bizim öyle çok bahanemiz var ki senin öğrettiklerini uygulamamak için… Öyle sabırsız,öyle bencil olduk ki senden sonra…
Sen ‘’ümmetim ümmetim’’derken bu merhameti hak etmeyen öyle bir ümmet olduk ki Şeytan ve nefsin elinde ruhlar gel kurtar ya Resulallah
Gel yine sen konuş bizimle gel ya Resulallah gel…
Yine Bilal-i Habeşi çağırsın o yanık sesiyle bizi dirilişe gel de yine kardeş olsun bu insanlık,karnımız aç olsunda imana tok olalım ya Resulallah…
Akrabalarla görüşmek için bayramları beklemeyelim…Gel de ya Resulallah komşumuz açken biz tok yatmayalım gel de yetimlerin yüzü gülsün,namazı senin sırtında öğrensinler Hasan ve Hüseyin gibi…
Yine hendekler kazılsın dört bir yana…Ama bu kez kız çocuklarını gömmek için değil,savaş için değil nefisleri gömmek için,vesveseleri gömmek için…
Gel de yine hakem ol dertlerimize,merhem ol yaralarımıza tek bir hurma ile açalım orucumuzu ama seninle açalım ya Resulallah gel de verdiğin kadar doymayı öğret bizlere…
Dünyalıklardan geçelim Musab gibi…İman için çarpışalım Hamza gibi…Sende dirilelim,eriyelim Süreka gibi…Gel ya Resulallah gel…Uyandır bizleri gaflet uykusundan…Gel de kaldır gözlerimizden perdeleri helak olmadan görelim hakikati…